BAYRAKLI'DA KRİZ BİTTİ Mİ?

Değerli okuyucularım bugünkü köşe yazımda uzun zamandır devam eden Bayraklı krizinin dondurulması hakkında sizleri bilgilendirmek istiyorum.
Değerli okurlarım, Bayraklı’da uzun zamandan beri CHP İlçe Başkanlığı üzerinde çeşitli hesaplar yapılıyordu. Kaostan ve dedikodudan beslenen gruplar da bu konuda bir nebze de olsa emellerine ulaşmıştı. Belediye ve İlçe Yönetimi arasındaki bazı pürüzler, allanarak, pullanarak, süslenerek kaos haline getirilmiş Belediye ve İlçe birbirini düşman görme noktasına getirilmişti. Oysa ortada kavgayı gerektirecek çok önemli sebepler yoktu. Belediye kendi işini yapacak, İlçe Başkanlığı da kendi işini yapacaktı. Ama hem İlçe Başkanı Sayın Pınar Susmuş, hem de Sayın Belediye Başkanı Serdar Sandal kısmen de olsa dedikodudan beslenenlerin tuzağına düşmüşlerdi. O kadar laf getiren götüren kendini bilmezler vardı ki, sanki İkinci Dünya Savaşı. Bizler, CHP’ye gönül vermiş kimseler, bu sürtüşmenin çok yanlış ve anlamsız olduğunu defalarca ikaz ettik. İlçeyi görevden aldırma çabaları, CHP Genel Merkez’e kadar giden şikayetler, İl Başkanı’nın yaptığı toplantılar aslında bir bardak suda koparılan fırtınaydı. 
           İlçede kriz dün itibariyle donduruldu. Aslında Belediye Başkanı da olaya çok müdahil olmadığı halde çok abartılı şekilde müdahil gösterildi. Parti kültüründen uzak, erkten beslenen bazı siyasetçiler maalesef ateşe odun atıyordu. İlçede üçlü bir yapı gözüküyordu. Birinci yapı Sayın Susmuş’a bağlı olan grup, ikinci yapı Büyükşehir’e yani Büyükşehir Başkan Vekili Mustafa Özuslu’yla hareket ettiği imajını yaratan grup, üçüncü yapı ise sözde Serdar Sandal’a bağlı olan grup. Özgül ağırlığı olmayan, tabandan kopuk sözde ilkeli siyaset yaptığını söyleyenler sırtlarını Büyükşehir’e ve Bayraklı Belediyesi’ne dayadıkları, onunla beraber hareket ettikleri görüntüsünü veriyorlardı. Oysa bu dar ve küçük grupların bu davranışının ne Sayın Mustafa Özuslu ne de Sayın Serdar Sandal tarafından korunduklarına ya da onlarla beraber hareket ettiklerine dair gerçekte bir emare yoktu. İlçedeki bu krizin bitmesi için en son olarak üç milletvekilimiz Kamil Okyay Sındır, Tacettin Bayır ve Atilla Sertel devreye girdi. İlçeyi ve Bayraklı Belediyesi’ni ziyaret ettiler. Yapılan görüşmelerden sonra kriz şimdilik de olsa durdu. Çatlayan testi yapıştırıldı. Bu ne kadar devam eder süreç gösterir. 
              Değerli okuyucularım ben her yazımda hep İlçe’nin yanında tavır aldım. Sebebi de şudur; ben örgütün her şeyin üstünde olduğuna inanırım. Bu konuda Pınar Sayın İlçe Başkanımız Susmuş’u da zaman zaman yaptığımız görüşmelerde tatlı dille ikaz ettim. Aynı mesajları Belediye Başkanımız Sayın Sandal için de verdim. Karşılıklı yanışların olduğunu, diyalog eksikliğinin buna sebep olduğunu, yukarda verdiğim gibi bunun sebebinin de bazı kendini bilmezler olduğunu belirtmiştim. Hatta iki gün önce bir fragman atmıştım. “Çatalla çorba içilmez” diye. Bunun nedeni de şuydu; İlçenin yaptığı toplantılara girmeyerek, ilçeyi düşürmeye kalkan, grubun içinde yer alan bazı arkadaşlarla görüşme yaptım. Yedi sekiz ay süresi kalmış bir İlçe’nin  düşürülmesi kime ne verir? Bırakın kayyum totosu oynamayı, sözde ilçe düşecek, onun  yerine falan filan kayyum atanacak, bunlar boş hayal. Menemen faciasından sonra Genel Merkez, asla ve asla CHP Bayraklı İlçe’yi görevden alamaz, boş hayali bırakın. Tekrar diyalog kurun, sorunlarınızı konuşun diye ikaz ettiğimde “Biz ilkeli siyaset yapıyoruz, kılıçlar çekilmiştir. Bundan sonra oturup görüşmek mümkün değildir!” diyen  kardeşime dedim ki; “Siyasette uzun vadeli dostlar, uzun vadeli düşmanlıklar olmaz, barışmasını bilmiyorsanız küsmeyeceksiniz. Yarın bir telefon gelir, hepiniz çark edersiniz ve toplantıya katılırsınız.” dediğimde biz ilkeli siyaset yapıyoruz, ilkelerimizden ödün vermiyoruz diyen İlçe yöneticimiz, şimdi çark ettiniz ne oldu sizin ilkeler? 
       Bu zorunlu barışın, dondurulan krizin galibi ve mağlubu yoktur. Aklıselim davranılmıştır. Bu kriz şimdilik de olsa dondurulmuştur. Olması da gereken buydu. Hadi siyaseti biraz ateşleyelim. İlçe Başkanımız  Pınar Susmuş’a açık destek veren mevcut milletvekilimiz Atilla Sertel sanki gözü Bayraklı’ya kırpıyor gibi. Ne demek istediğimi siyasetçiler anlar. Bence şu aşamada İlçe Başkanımız da bütün olanları gözden geçirecek, yapılan bazı yanlışlıklardan dönecek, İlçe’yi kucaklamaya çalışacaktır. Sık sık eleştirdiğim Sayın Belediye Başkanımız Serdar Sandal’a da haksızlık etmeyelim. O da kendisine laf taşıyanlara sanırım prim vermez. Lafın özü, Belediye Başkanımız Belediye Başkanlığı, İlçe Başkanımız İlçe Başkanlığı görevini yapacak. Kimse birbirinin alanına girmeyecek. CHP iktidara yürürken, bence anlamsız ve kişisel kavgalar devam ederse, anlamsız kavgayı devam ettirmek isteyen her kim olursa, ona diyorum ki, bir dahaki dönemde “havada bulut, sen başkanlığı unut” derler. Bu sözüm bundan sonra bu barışı bozmak isteyen kim olursa onadır. 
       Bayraklı’da daha önce Gençlik Kolları Başkanlığı yapmış, partililiği sorgulanmayan ama sık sık fevri davranışlarda buluna Tekin Sırık kardeşimizin belediyedeki iş akdi fes edilmişti. Sosyal medyada örgüt kendisine sahip çıktı. Bayraklı İlçe Başkanlığımız kendisini evine kadar gidip ziyaret edip destek verdi, bunlar örgüt adına gerçekten hoştu ve olması gerekenlerdi. Ama bunda Belediye Başkanımız Sayın Serdar Sandal’ın da hakkını teslim edelim. Kendisini sosyal medyada çok ağır eleştiren Tekin Sırık’ın fes ettiği iş akdini tekrar yürürlüğe koyarak, işine devam etmesini sağlaması “işte başkanlık alametlerinden birisi” diye büyük beğeni topladı. Burada en büyük artı da Sayın Sandal’a yazılır. Neymiş Belediye Başkanımız Sayın Sandal, demek ki diyalog, demek ki affedicilik (bu konuda sizi gerçekten kutluyorum) size artı yazdı, bak biz de iyi olan bu hareketini hemen dile getirdik. Tekin Sırık kardeşimiz de bundan sonra eleştirilerini daha dikkatli ve seviyeli biçimde yapacağına inanıyorum. Hadi tekin bizi mahcup etme. Hani diyordunuz ya iyi yaptığım şeyleri yazmıyorsun diye, Sayın Başkan, siz iyi şeyler yapın. Benim kalemim özgür. Bazı çorbacılar gibi menfaate bükülmez. Aslanlar gibi istediğimi yazarım. Sen iyi şeyler yapmaya devam et, Ege Ajans hiçbir beklentisi olmadan paraya pula ya da başka ilişkilere bükülmeden sizi aslanlar gibi yazar.
         Değerli okuyucularım yukarda belirttiğim gibi bu barışın galibi ya da mağlubu yoktur. Fakat, ama, lakin demeden, düne takılmadan birlik olmak zorundayız. Hepimiz öncelikle ben, egolarımızı törpülemek zorundayız. Hoşçakalın, sevgiyle kalın.