Değerli okuyucularım bugünkü köşe yazımda 2 gün önce attığımız fragmanda CHP İzmir İl Başkanlığı’na kadın bir belediye meclis üyemizin aday olabileceğini belirtmiştik. Bu fragmanın üzerine özellikle Bayraklı’da hiç tahmin etmediğimiz kadar telefon aldık. Okuyucularımız, whatsapp yazışmaları ve telefon görüşmeleri ile bu kadın meclis üyemiz hakkında bilgiler istedi. Ama ben asla adını zikretmedim. Köşe yazımda belirteceğimiz kendilerine söyledim. Gazeteciliğin etik kuralında ismimi yazma diyen bu meclis üyemizin, evet adını yazmayacağız. Lakin bu aday profilinin altını doldurmazsak bu sefer de okuyucularımız bize asparagas haber üretiyorsun diye eleştiri yöneltebilirler. Evet, adını yazmayacağız ama yapacağımız tarifle il başkanı adaylığı gönlünden geçen bu meclis üyemizi hemen herkes tarif eder.
Öncelikle şunun bilinmesini isteriz ki biz Ege Ajans olarak hep kadın adaylardan yana olduk. İzmir’de kadın adayları açıkça ve yürekten destekleyen internet medyası biziz. Üstelik il başkanlığı adayı olmak ve ya onu düşünmek de son derece onurlu bir davranıştır. İl başkanlığı makamına talip olmak suç değil bilakis kendine güvenin eseridir. Amaaaa, bunu eylemde gösteremiyorsanız, küçük bir dost grubunda paylaşıyorsanız, ya tutarsa hesabıyla yola çıkıyorsanız işte bu olmaz. Kuşkuların da bir onuru vardır. Haklı çıkmak insanı her zaman mutlu etmez. Onun içindir ki sayın meclis üyem, umudunuzu güze bırakmayın. Dar bir çevre içinde bunu dillendirip geçmişte siyaseten büyük destekler aldığınız, siyasi figürlerin adını kullanarak ya da onun ismine sığınarak adaylığın konuşulmasını gündemde tutup prim yapmak hoş değil. Biz hangi meclis üyemizin geçmişte kimlere dayanarak meclis üyesi olduğunu da biliriz, başkan adayı olduğunu da biliriz ve bunları da bir kadro harekâtı olarak yorumlar hoş görürüz. Ama il başkanlığı sıradan bir görev değil, İzmir’de dengeleri değiştirecek bir makamdır. Kimseyi siyaseten eleştirmem ama ben haddimi bildiğim için il başkanlığına aday olamadım. Bu makam el yakar. Aday olacaklar ince eleyip sıkı dokumalılar.
Hangi kadın meclis üyemiz il başkanlığını düşünüyor fragmanımdan sonra elbette Bayraklı belediye meclisindeki kadın üyelerimizin hemen hepsini kapsayacak gözükse de bazı meclis üyelerimiz derhal beni arayarak böyle bir düşünce içinde değilim dediler. Belki bazılarının haberi yoktur diyeceğim ama siyasetin içinde olanlar bunları duyamıyorsa hiç kusura bakmasınlar siyaset sahnesinden çekilsinler. Gözlerin üzerine çevrildiği, her dönem birlerine sırtını dayayarak banko meclis üyesi olan kadın meclis üyemizden tık yok. Demek ki istihbaratımız doğru, aksine de bir yalanlama gelmedi. Bu kadın meclis üyemizi merak edip soran Bayraklı belediye başkanımız sayın Serdar Sandal’a da ismini vermedim ama kendisini güzelce tarif ettim, başkan da bu konuyu anladı. Biz asla asparagas ve ya hayali haber yapmayız. Aday olacak herkese de saygılıyız ama tek ricamız dar çerçevedeki o malum dostlarıyla bunu paylaşırken çıkıp yiğitçe aday olmak bir onurdur, şereftir diyebilmeli. Hadi biraz konuyu açalım. Bu malum meclis üyemizin sayın Nalbantoğlu’na bir yakınlığı var mıdır yoksa dar çerçevedeki dostlarıyla Tuncay Özkan ekibine mi dahildir. İşte ben bunu bir türlü çözemedim.
İzmir il başkanlığı için her ne kadar mevcut il başkanımız Deniz Yücel banko aday gözükse de görüştüğüm Tuncay Özkan grubuna yakın bir ilçe başkanımızın şu sözü benim için çok önemli; ‘Sayın Yücel eksen kaymasına uğramazsa adayımızdır.’ Eksen kayması nedir diye sorduğumda güldü. Ben anladım da bu konuyu fazla irdelemeden sadece şuraya dikkat çekeyim. Dün Deniz Yücel için tek aday diye bağıranlar şimdi ikinci bir aday için çalışmalarda bulunuyorlar. Bu eksen kayması siyaseten miydi yoksa başka nedenleri mi var ben de merak ediyorum. Genç, dinamik oldukça yakışıklı bir il başkanımız varken il başkanımızın etrafındaki o malum gruplar şimdi neden ikinci bir aday arıyorlar? Şu siyaset hakikaten garip şey. İl başkanlığı için CHP’ye ömrünü feda etmiş, partinin hem anası hem babası olmuş, bedava avukatlığını yapmış, Atatürkçü çizgisinden ödün vermeyen Mehmet Türkbay birden aklıma geliverdi. Yine bu partinin geleceği olarak kabul ettiğim, Selçuk belediye başkanlığı malum güçler tarafından elinden alınan dopdolu bir gencimiz var. Mübarek sanki computer gibi algıladığım Emir Cömert acaba ne yapıyor? Birilerinin aklına geliyor mu? Yeterince gölü bulandırdık. Bundan sonraki yazımda ikinci aday kim olabilir, kimlerin desteğini alacak onu sizlerle paylaşmak istiyorum. Ama bildiğim bir gerçek var ki siyaseten Tunç başkan ile Tuncay Özkan arasında bir kavga bekleyenler bu ikilinin arası herkesin beklentisinden farklı olarak daha sıcak daha yakın. Bu yakışıklılığıyla fidan gibi bir genç olan Deniz başkanı da görünen ilk aday olarak herkes gibi ben de siyaseten il başkanlığındaki yerini almasını bekliyorum.
HOŞÇAKALIN, SEVGİYLE KALIN…