Depremde yaşamını yitirenler için 'sessiz' yürüyüş

Hatay 6 Şubat Platformu'nun düzenlediği 04:17 Anma Programına yüzlerce kişi katıldı. TTB-KESK Defne Koordinasyon Merkezi önünden Saray Caddesine düzenlenen yürüyüşe DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, KESK'e bağlı sendika yöneticileri, sivil toplum ve siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra yüzlerce depremzede katıldı. Ellerinde meşalelerle yürüyen Hataylılar, yürüyüş boyunca, "Unutmak yok, affetmek yok, helalleşmek yok", "Hatay'ı yeniden kuracağız" sloganı attı.

ASİ NEHRİNE KARANFİLLER BIRAKILDI
Platform adına söz alan Özgür Tıraş, "Kaybettiklerimizin acısıyla yaşamaya devam ediyoruz. Yaralarımız hâlâ sıcak, kanıyor. Sözümüz olsun, bu kara yası kalbimizde yaşatacağız. Bu kara günü tek yürek olmuş dostlarımızla geçiriyoruz ne rüzgarın soğuğu, ne toprağın tozu üzüyor bizi. Sana söz kadim Antakya, ellerimizle bu kenti yeniden kuracağız. Unutmak yok, affetmek yok, helalleşmek yok" diye konuştu. 105 dakika süren saygı duruşu ardından yürüyüşe katılanlar ellerindeki defne yaprağı, karanfil ve reyhanları Asi Nehri'ne bıraktı.

"ACIMIZDAN DİRİ OLAN ÖFKEMİZİ DİRİ TUTUYORUZ"
Ardından aralarında insan hakkı savunucuları, Avukat Mithat ve Hatice Can'ın da yaşamını yitirdiği Rana Apartmanı önünde anma düzenlendi. Anmada konuşan Mithat ve Hatice Can'ın oğlu Eren Can şunları söyledi; "Biz iki sene sonra bir kez daha aynı yerdeyiz; bir binanın boşluğu önündeyiz. Biz Rana apartmanına ailece 1998'de taşındık. Annem ve babam burada yaşıyordu ve onları burada kaybettik. Ama sadece onları değil depremde binleri kaybettik, bunlar bir istatistik değil, her biri ayrı bir hikayeydi. Şimdi acımızdan daha büyük olan öfkemizi diri tutuyoruz. Antakya halkı olarak bunu yaşadık, bize bunu yaşattılar! Asfalt bir zemin üstünde, asbestli tozların içinde Antakya'dayız bugün. Yakınlarını kaybedenler olarak acımızı hafifletmek için yapmaları gereken denetimi yapmayanları, rant ve kâr hırsıyla bunlara neden olanları yargılamalarıydı. Ama yargılanmıyorlar. Öfkemiz daha da katmerleniyor. Önünde durduğumuz bina 32 kişinin ölmesine rağmen haklarında açılan tek bir davanın olmadığı binadır. Antakya'nın demografik yapısı bozulmak istense de Antakya beton binalardan ibaret değil, biz Antakya'yı yeniden kuracağız. Her birimize yeniden başımız sağ olsun diyorum."