İZMİR YAĞMA HASAN’IN BÖREĞİ Mİ?

Değerli okurlarım bugünkü köşe yazımda, iktidara giderken CHP’nin açmazları nelerdir? Konusuna değinmek istiyorum.

Genelde hemen hemen herkesin bildiği ama dillendirmediği, yazmadığı ya da başka nedenlerden dolayı gündemde falan yer almayan ama sessiz çoğunluğun “kanayan yarası” haline gelen bazı yanlışları, defalarca yazmama rağmen bir daha yazma gereğinde bulundum. Gördüğüm sorunları önem sırasına göre değil de, aklıma gelen sıra ile yazmaya çalışıyorum. Son zamanlarda, Belediye Başkan adayı olarak gösterilen ama Başkan olduktan sonra “ben Erkim, sadece ben bilirim.” Diyen, başına buyruk Belediye Başkanlarımız var. (Bunların içinde gerçekten halk için çalışan 3-5 Başkan var. Sözüm onlara değil) CHP hep “liyakat liyakat” diye ortalığı inletir de çoğu Belediyemizde Allah aşkına liyakate dikkat eden var mı? Yine Şehit cenazelerinde kırmızı ceketle selfi yapan vekilimiz var. Herhangi bir cenazeye katıldığında o ailenin acısını paylaşmak yerine ben buradayım diye selfi yapan Başkanlarımız, Vekillerimiz hiç eksik değil. Alışıla gelmiş sözde birlik beraberlik dayanışma kahvaltılarda kadrolu katılımcılar ile millet zeytin ekmeği bulamaz iken 30 çeşit kahvaltı tabağı ile poz veren, körler sağırlar birbirini ağırlar misali kadrolu selfi yapan katılımcılarımız mevcut iken herhalde bu şekilde garibanlara daha rahat ulaştığımızı mı zannediyoruz.!!! Eeee…. Beyler sizler körler çarşısında ayna mı satıyorsunuz acaba? Kaçınız akşam karanlık çökünce pazarda yere atılan sebzeyi, domatı, biberi toplayanlar la haşır neşir oluyorsunuz. Yine ön seçimi unutan AKP’yi diktatörlükle suçlayan tek aday dayatması yaparken acaba demokrasi havarisi misiniz? Pardon pardon kimdi bunlar yaaa?? Hatırlayabildik mi acaba? Delege seçimlerini kazanmak için “En büyük Reis benim Reisim” diye Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın paylaşımlarını yapanları, CHP’ye üye yapıp onu delege seçtirip ve onlardan aldığı güç ile Belediyede Grup Başkan Vekili olacak kadar yükselenler var iken ben neden CHP’liyim şaşırıyorum. Türkiye genelinde %1 oya dahi sahip olmayan bir partiye methiyeler düzer iken (Millet ittifakında olanlara hiçbir zaman karşı değilim.) kendi örgütlerini hiçe sayan bir anlayışı anlamak mümkün değildir. Yine örgütün en çok şikayet ettiği Belediyelerde bir evden 3-4 kişiyi istihdam eder iken örgüt ile ilişkisi olmayan, partiye çalışmayan, ama bir türlü anlayamadığım kişilerin referansı ile liyakate dayanmayacak şekilde işe alınanlar var iken; bu duruma da örgüt karşı çıkınca o meşhur yalana sığınıp “Ne yapalım Genel Merkez gönderdi. Sayın Kılıçdaroğlu emretti!! Diye işe aldık.” diye kuyruklu yalan söyleyenler var ya; sizin yatacak yeriniz yok valla. Eeeeee…. Örgüt şuanda ölü toprağı gibi. Bu örgüte değer verilse, örgüt çalışır ise Türkiye genelinde en az 2-3 puan artar. Ama örgüte değer veren yok ki!!! Şuanda İzmir de en az 7-8 ilçede sorun değil kavga var kavga. Belediye Başkanları ve İlçe Başkanları arasındaki kavgalar son bulmadıkça sonumuzu hak getire. Birileri farkında mı bilmem ama CHP içerisinde İyi Partiye belli oranda kayma var. Sakın kimse yalanlamaya kalkmasın. Güvenilir bir araştırma şirketinin verilerini takip ettim. Basit bir örnek vereyim. Karşıyaka da ki %78 olan oy oranımız şu anda %56’larda. Bir yetkili çıkıp ta yalan dese bizi verilerle mahcup etse, hani başarısız hakemler düdük asar ya. Bizde şu yanlış yazan kalemimizi kırıp atsak. Cumhur ittifakı %15 oy kaybetmiş iken bu kaybedilen oylar havuzda toplanıp halen bize gelmiyor ise A’dan Z’ye hepimizde yetkilerimiz oranında hiç mi suç yok. Umudu yarına bırakmayalım hoşça kalın sevgiyle kalın derken gazeteci sıfatı ile yazdığım bu yazıdan dolayı disipline gönderirler mi vallahi şaşırmam son zamanlarda il başkanını belediye başkanlarını ve ilçe başkanlarını küfür ve hakaret etmeden eleştirenlere bile tahammülleri kalmadı…..