Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum "Bizim sistemizde ve Anayasa’da kesinleşmiş mahkumiyet kararının okunmasıyla milletvekilliğinin düşme usulü var. Tersi yok. Yani AYM kararı okunarak milletvekilliği ihya edilemez, milletvekilliği iade edilemez. Böyle bir hüküm yok, böyle bir kural yok, böyle bir usul yok. Kaldı ki okunan karar da “karar verilmediğine yer olmadığı” kararıdır yani ortada bir karar da yok." ifadelerini kullandı.

Bahçeli'den dikkat çeken çıkış Bahçeli'den dikkat çeken çıkış

Uçum'un açıklaması şöyle:

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yönetimlerinde hukuk yoluyla demokrasiyi geliştirmek dedik, gereğini 16 Nisan öncesinde, 16 Nisanda ve sonrasında yaptık ve reform iradesi devam ediyor.

Demokrasi hukukunu inşa etmek ve geliştirmek dedik, Cumhurbaşkanı Erdoğan Liderliğinde bu hamleleri yapıyoruz, daha da kapsamlısı yapılacak.

Terörsüz Türkiye’ye ilişkin Sayın Bahçeli’nin öncülüğünde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde Devlet İnisiyatifini hayata geçirdik. Terörsüz Türkiye hedefi tamamlandığında çok güçlü bir demokrasi hukuku reformu yapılacağını ilan ettik, bu ilerlemenin sağlanacağı görülüyor.

Ama onlar hukuk tanımazlığı muhalefet sayıyorlar. Yolsuzluğu, usulsüzlüğü, hukuksuzluğu siyaset olarak uyguluyorlar. Yeni nesil emperyalist proje olan gayri meşru eylemlerle demokrasi hukukunu tahrip etmeye çalışıyorlar. Yolsuzluğun ve her türlü hukuk dışılığın aktörünü, dış misyonların işbirlikçisini siyasal tarihin en büyük liderlerinden biri Cumhurbaşkanı Erdoğan’la karşılaştırıyorlar. Sonra o şahsı istismar ederek kendilerine alan açmaya çalışıyorlar.

Türkiye’yi küresel emperyalizmin odak gücü olan ülkelere şikayet ediyorlar, mandacı siyaset konusunda arsızlıkta sınır tanımıyorlar. Bu hukuk devleti ve halk düşmanı yaklaşımlarla övünüyorlar.

Şimdide hukuku katletmeye çalışıyorlar. Meclisin hukukuna ve Anayasaya karşı korsan gösteri yapıyorlar.

Bizim sistemizde ve Anayasa’da kesinleşmiş mahkumiyet kararının okunmasıyla milletvekilliğinin düşme usulü var. Tersi yok. Yani AYM kararı okunarak milletvekilliği ihya edilemez, milletvekilliği iade edilemez. Böyle bir hüküm yok, böyle bir kural yok, böyle bir usul yok. Kaldı ki okunan karar da “karar verilmediğine yer olmadığı” kararıdır yani ortada bir karar da yok.