SİZ KAVGAYA DEVAM EDİN BİZ HİZMET ÜRETECEĞİZ

Değerli okurların bugünkü köşe yazımda CHP İzmir İl Başkanlığı seçimi, Bornova’da kopan fırtına ve Bornova Belediye Başkanımız Sayın Mustafa İduğ’ un Ege Ajans’ a yapmış olduğu ziyarette, yapmış olduğu açıklamalara değineceğim.

Bu yazıyı pazartesi günü girecektim ama Ege Ajans’ a yapılan siber saldırı sonucunda; (biz buna alıştık) sitemiz bugünden itibaren normal faaliyete geçtiği için bugün yazıyorum. Sitemize yapılan, bizce adresleri bilinen malum zavallı zihniyete diyorum ki! Biz doğruları yazacağız.

Bizi bugüne kadar kimse susturamadı. Sizler de bizi asla susturamazsınız.

CHP de yıllarca askerlik yaptım. Çok kongreler gördüm. Delege olarak, izleyici olarak onlarca kongreye katıldım. Ama İzmir’de son yapılan İl Başkanlığı kongresi kadar nahoş, çirkin bir kongreyi anımsamıyorum..

“Küçük olsun benim olsun” mantığı ile Ankara’dan talimatlı gelen bir Divan Başkanı’nın yönettiği kongre vardı. CHP’nin yıllardır kongrelerdeki uyguladığı ÇARŞAF LİSTE’yi engellemek ve blok listenin geçmesi için belirli güçlerin askeri olmuş bir güdümlü Divan Başkanı.

Söylenecek çok söz var ama ben kişilerle uğraşmak yerine bu zavallı süreci kısaca özetlemek istiyorum. Çünkü ilçe kongrelerinde delege seçimlerinde yeterince baskı, şantaj, işten çıkarma, işe alma vaatleri o kadar çoktu ki hangisini yazayım bende şaşırdım. Tabi bu İl Kongresinin İzmir siyasetine ve Bornova ya ağır bir faturası oldu.

Önce İzmir’i karpuz gibi ikiye bölen Büyükşehir Belediyesini arkasına alan Sayın Mahir Polat, Sayın Heval Savaş Kaya ve perde arkasında duran Sayın Nalbantoğlu’nu bahsetmezsek olmaz. Sayın Heval Savaş Kaya İzbeton Genel Müdürlüğünün kendisine verdiği güç ile sayın Mahir Polat ile yaptığı iş birliği CHP’yi “Dizayn etme” çerçevesinde kendi akıllarınca başarılı oldular. Karabağlarda yıllarını partiye vermiş. Partinin hafızası Avukat Mehmet Türkbay’ın devre dışı bırakılması acaba sayın Heval Savaş Kaya’nın Karabağlar Belediye Başkanlığı aşkından mı geliyor? Mehmet Türkbay’ı aşacağını mı sanıyorlar.

Sayın Mahir Polat’a gelince, üzülerek söylüyorum ki İzmir’i “Dizayn etme” konusunda sınırını aştın. Kırdığın, döktüğün insanlardan özür dilemek yerine onlara ilişkin, “Siyasette sonları geldi, onları bitireceğim” cümlelerin senin ayıbın İzmir’in tarihinde yerini aldı.

Bundan önce İzmir’de Sayın Aziz Kocaoğlu ve Sayın Tuncay Özkan çekişmesinde İzmir ikiye bölünmüştü ama bu kadar vahim bir durum yoktu. Bir tarafta Sayın Mahir Polat, Sayın Heval Savaş Kaya ve Sayın Rıfat Nalbantoğlu (Büyükşehir Belediye gücü ellerinde) diğer tarafta “bizden olan mübah. Bizden olmayan günah.” Mantığında, yok sayılan parti emekçileri. Kimin galip geleceğini süreç belirler. Kendisi hakkında çok ağır iddialar bulunan hatta bir CHP linin en büyük ayıbı olarak görülen, Melih Gökçek’ in oğlu Osman Gökçek’in Sayın Mahir Polat ile alakalı yayınladığı ağır ithamlar yine yerel basınında yazdığı Gaziemir’deki emsal artışı iddiaları (0,5 ten 1,5 çıkarılması) yenilir yutulur lokma değil. Bunlar yanlış ise, sizi kötülemek için bilinçli bir kampanya düzenleniyorsa bu ideaları yazan ve videoları yayınlayan kişiler hakkında suç duyurusunda bulundunuz mu? Cumhuriyet Savcılığına başvurarak, yayın durdurma, yani erişim engeli istediniz mi? Hiç kimse hakkında ceza ve tazminat davaları açtınız mı?  Şayet bunları yapmış iseniz bilgimiz olsun ki bizde belgesiz, bilgisiz yayın yapan sözde gazetecilere karşı sizin avukatınız olalım. Çünkü benim ilkemde bilgi ve belgeye dayanmadan karalama kampanyası yapan kişiler var ise ben onlara “Soytarı” diyorum.

Sayın Polat partililere “Cüruf” demeniz hakikaten ayıp. Bu tahlisiz konuşmadan, önce çıkın ve özür dileyin. Siz “Cüruf” deyince okuyucularımızdan ve partililerimizden gelen maillerde “Sayın Polat İzmir’in hızır paşası mı oldu?” diye diyenler çoktu. Her türlü hırsınız, kızgınlığınız, kırgınlığınız olabilir bunu anlarım. Ama CHP’li üyelere “Cüruf” derseniz bunun bedelini ağır ödersiniz. Çıkın özür dileyin.

Sayın Polat, şimdiki yazacağım sözler sizinle ilgisi yok ama partinin Milletvekili ve YDK üyesi olarak beni bilgilendirmenizi istiyorum. Partide çok büyük apoleti olan, yurtdışında yatırımları bulunan ve Paris’te AVM’si olan kimse var mı? Bunu merakımdan soruyorum bilgi verirseniz memnun olurum. Çünkü kulağımı çınlatıyorlar. Bu ne kadar büyük bir para? Benim emekli aylığım 7 bin 500 TL yaaa. Yazıma cevap vermek gereğinde bulunursanız. EGE AJANS kapıları size hep açıktır. Misafir olarak ağırlamak isteriz. Misafir başımızın tacıdır. Mustafa Polat’ı severim. (Mustafa’nın yeri bende başkadır.) arzu edersen Sayın Mustafa Polat’la gelirse çok memnun olurum.

Bornova ya dönersek ittifaklar bozuldu, çıkar kavgaları başladı. Sayın Olgun Atilla ile İlçe Başkanı Sayın Ertürk Çakın tartışmasını anlarım. Politikada böyle şeyler olur. Ama Sayın Ertürk Çapın’ a bağlılığı ile bilinen Sayın Ömer Eşki’ ye atılan yumruk çok önemli bir derstir. Yıllardır Sayın Ertürk Çapın’ ı savunan Sayın Öner Baş kardeşime yapılan haksızlığı da kabul etmiyorum. Sayın Öner Baş’ın isyanı haklı haklı haklı! Sayın Çapın sende vefa yok ki! Yapılan diğer yanlışları isim başına girmeden belirtiyorum. Öyle yanlışlar var ki!!! Bundan bir ay önce yatarken üstüm açık kalmıştı ve bir rüya görmüştüm. Sayın Ertürk gider Sayın Özdemir Sökmen gelir diye. Ertürk Çapın’ın bu yapıda kalması artık mümkün değildir. Ben Sayın Özdemir Sökmen diyorum ama başkanlık makamı Sayın Zübeyde Çelik kardeşimize de yakışır. Buda benim gönlümden geçen ya kimse bana kızmasın.

Sayın Olgun Atilla’ ya gelince Belediye Başkanlığı adaylığı için yaptığı yapacağı mücadeleye saygı duyarım. Hakkıdır. Belediye Başkanlığı döneminde kendisi hakkında çok ağır yazılar yazmama rağmen bir gün bile hakkımda dava açmamıştır. Basına saygı göstermiştir. Kadro revizyonu yapmalıdır. Geçmişte kendisine karşı çıkanlarla bir mutabakat sağlamış mıdır? Ya da benim deyimimle geçmişte yaptığı hatalardan ders alıp kendini geliştirmiş ise memnun oluruz. Sayın Olgun Atilla yada kapımız sonuna kadar açıktır.  O da davetimize icabet edip gelirse ağırlığınca ağırlanır. Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır’ ın bir sözü aklıma geliyor. Bana geçmişte demişti ki. “Abi siyasette uzun vadeli dostluk ve uzun vadeli kırgınlık olmaz.” Bu cümlesinden feyz almıştım. İl Başkanlığı seçimi süresince en karlı Sayın Kamil Okyay Sındır çıkmıştır. Hiçbir şeye karışmamıştır. Yara almamıştır. Bornova Belediye Başkanlığı adaylığında da Sayın Mustafa İduğ’ un en ciddi rakibidir.

Belediye Başkanımız Sayın Mustafa İduğ’ a gelince. Pazartesi yapmış olduğu nazik ziyarete içtenlikle teşekkür ederim. Bana yapmış olduğu açıklamaları sitemize yapılmış olan siber saldırıdan dolayı yazımızı bugün yayınlamak zorunda kaldık. Hoşgörüsüne sığınıyorum. Sayın İduğ diyor ki “Abi boş ver olaylı kongreyi, parti içi çekişmeleri, ben hizmet edeceğim. Kavgayla işim yok. Halk beni buraya hizmet için seçti. Bakın ekonomi çıkmazda. Kasım ayından itibaren iddia ediyorum, maalesef üzülerek söylüyorum. Çoğu belediyelerimiz maaş ödeyemez hale gelecekler. Belediye gelirleri tamamen tırpanlandı. Ama ben bu kadar kötü ekonomiye rağmen çalışanımın maaşını gününde yatıracağım. Kavgacı zihniyet önce bunu anlasın. Çoğu belediyeler arazi veya mülk satarken ben Bornova Belediyesine mülk kazandırıyorum. En son Çiçekli köy de 10 yıl vadeli 30 dönüm araziyi Bornova Belediyesine kazandırdım. Asfaltı kendim üretiyorum. Araç filosunu yeniledik. Bunu şu anda almaya kalksan güç mü yeter! Depremde büyük bir çadır sıkıntısı çekilirken, ben Çin den getirdiğim çadırları mağdur olanlara teslim ettim. Hem de öyle 3-5 tane değil. Aldığım maliyet rakamlarını da açıkladım. Bu konuda bilgi isteyen varsa yine bilgi paylaşımı yapabilirim. Şu anda birçok belediyenin milyarı geçen ya da milyara dayanan borcu olduğunu biliyoruz. Ama bizim borcumuz yok. Şimdide depremzedelere yardım için en az 400 konteyner üretip kış gelmeden kendilerine, göğsümüzü gere gere teslim edeceğiz. Ekip arkadaşlarım ile yapmış olduğum çalışmada Avrupa’daki fonlardan 10 milyon TL ye kadar bir karşılıksız yardım aldım. Kavga etsek bunlara vaktim olmaz ki!” Belediyedeki bazı görev değişikliklerinin sorduğumda ise. “Hiçbir belediye çalışanı Belediye Başkanının emri doğrultusunda oy kullanamaz. Amaaaaa hiçbir çalışanda trollük yapıp Belediye Başkanına hakaret dolu konuşmalar yapamaz. Buna da müsaade etmem.” Şimdi bende bir gazeteci olarak diyorum ki Sayın Mustafa İduğ’ un paralelinde oy kullanmadığı için görev yerleri değiştirildiği için çok eleştiriyorsunuz da İzbeton da Mustafa İdüğ’ ü desteklediği için işine son verilen Özgür Altop için adaletiniz yok mu? Hiç olmaz ise Sayın Mustafa İduğ kimseyi işten çıkarmadı. Mustafa başkan kendinden çok emin. Genel başkan tarafında takdir edildiğinin farkında. Bornova Belediye Başkanlığına tekrar atanması konusunda hiçbir şüphem yok. Ama bir kaygım var. Ben sabahları kalktığımda insanlara “günaydın” diye hitap ediyorum lakin CHP kültüründe birbirine “iyi geceler” değil de “Günaydın” diye hitap ederler. Gene gecenin 3 de birileri kalkıp “Günaydın” derse işte o zaman! CHP üyeleri Günaydının ne olduğunun çok iyi bilir.

Ege Ajans olarak bütün belediyelere çağrımızdır. Hangi partili olursa olsun. Tüyü bitmedik yetimin hakkını yiyen, bankamatikleri bağrınızda taşıyorsanız, hepiniz onun hesabını vereceksiniz. Kimin yeğeni, kimin dayısı, kimin kardeşi, hangi vekilin akrabası olursa olsun hiç fark etmez bankamatik çalışanlarını temizlemeyenler benim dostum olamaz.

Bu yalnız mücadelemde “Çölde Vaha” diye hitap ettiğim, büyük değer verdiğime ( bu değeri kabul ediyor mu onu da bilmiyorum.) diyorum ki! Bu mücadelede beni yalnız bırakma. Dürüstlüğe hasretim. Tut elimi.

Hoşça kalın sevgiyle kalın