İSTANBUL ,(DHA) - Kadir Has Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü tarafından bu yıl 8’incisi düzenlenen Uluslararası Çatışma, Terörizm ve Toplum Konferansı, “Ötekileştirme Söylemleri ve Pratikleri: Siyaset, Politika Yapımı ve Medya” teması ile gerçekleştirildi.
Üniversitenin Cibali Kampüsü’nde 8-10 Nisan tarihleri arasında düzenlenen konferansta söz konusu ana temadan hareketle, ötekileştirme ve ötekileştirmenin kültürel ve politik bağlamlardaki yeri irdelendi. Bu çerçevede, akademisyenler ve sektörden uzmanlar, söylem ve pratiklerde ötekileştirmenin ortaya çıkışı, ‘ötekilerin’ medyada temsil edilme biçimleri, ötekileştirmenin farklı medya türlerinde ve politika yapımında kültürel ve politik ifadeler yoluyla inşası ve ‘ötekilerin’ yerel ve küresel siyasette algılanışı gibi konular üzerine çalışmalarını sundular.
Ayrıca ötekilerin nasıl ve hangi amaçlarla üretildiğinin ve bunların toplumsal hafızamızda nasıl yer ettiğinin araştırılacağı konferansta, film, haber medyası ve sosyal medya gibi farklı medya türlerinin analizi yoluyla, ötekileştirme söylemlerinin ve pratiklerinin kurumsal, politik, sosyal ve ekonomik düzeylerdeki oluşumu daele alındı.
Konferans hakkında bilgilendirmede bulunan Kadir Has Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölüm Başkanı Prof. Dr. Banu Baybars Hawks, “Her yıl önemli, gündemde olan konuları ele almaya çalışıyoruz. Örneğin son 2 yıldır komplo teorileri ve popülizm ile ilgili konferanslarımız oldu. Bu yıl da ötekileştirmeyi ele aldık. Özellikle ötekinin medyada nasıl temsil edildiği, ötekileştirmenin nasıl ve hangi amaçlarla yapıldığı, politik ifadelerle kendini nasıl bulduğu, halk tarafından nasıl algılandığı gibi konular konferansımızda tartışılacak. Özellikle politik alanlarda daha barışçıl, daha demokratik, daha yapıcı bir söylemle nasıl daha etkili sonuçlar elde edilebilir; bunu ortaya çıkarmaya çalışacağız” dedi.
KADIN HEKİM DEĞİL, SADECE HEKİM
Ötekileştirmenin en fazla medyada yapıldığının altını çizen üniversitenin Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Öğr. Üyesi Doç. Dr. Suncem Koçer ise, “Ötekileştirme dilde başlayan bir şey ve dil medyanın malzemesi.Bir haberi kurarken dil üzerinden kuruyoruz. Popüler bir eğlence programını bile kurarken dil üzerinden kuruyoruz. Bu nedenle medyaya özel olarak ihtimam göstermemiz gerekiyor. Diyelim ki bir hekimden bahsediyoruz. Bir hekim erkek olduğunda ona ‘erkek hekim’ denilmiyorken, hekim kadın olduğunda ‘kadın hekim’ diyoruz. Başına kadın ifadesini koyarak aslında onun normatif bir durum olmadığını işaret ediyoruz ve kurduğumuz dille kadınları ötekileştirilmiş oluyoruz.
O kadar sık yapılan bir şey ki, haberlerde, medyada, gündelik konuşma dilinde yakalaması bazen çok zor bir şey haline bile gelebiliyor. Çok basit bir örnek verdim size. Ama bunun farklı versiyonlarını düşünebiliriz. Açıp baktığımızda, böyle bir farkındalıkla yaklaştığımızda çok çeşitli örnekleriyle karşı karşıya geliyoruz” ifadelerini kullandı.
“FARKINDALIĞI ARTTIRMAK EN ÖNEMLİ FAKTÖR”
Ötekileştirmenin önüne geçilmesinde en önemli faktörün bu konudaki farkındalığı arttırmak olduğunu söyleyen Doç. Dr. Suncem Koçer, “Dilimizde nasıl ötekileştirdiğimize dair farkındalıktan bahsediyorum. Bunun için de biz akademisyenlere konu ile ilgili araştırmalar yapmak, konferanslar organize etmek, panellerde konuşmak konusunda görev düşüyor. Araştırmalarımızı yaygınlaştırıp kitlelere ulaştırdıkça, bu farkındalık alanını da genişletmiş olacağız. Buradan yola çıktığımızda siyasette, medyada, gazeteciler, öğrenciler ve toplumun geniş kesimleri, ötekileştirme süreçleri ile ilgili bilinçlenebilir diye düşünüyorum” dedi.