Nasıl bir belediye başkanı yazısı daha da devam edecek gibi diyerek devam edelim..
Yasal tanımıyla Belediye: «Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişiliğidir».
Belediyeler, Halka en yakın hizmet birimleridir. Yurttaş Devlet ilişkilerinde ilk basamak hizmet alanları olup, Devletin yurttaşlarına açılan ilk kapısıdır. Belediyeler, hizmetin de, iktidarın da ilk kapılarıdır. Bunun içindir ki, İktidar a giden yol yerel yönetimlerden geçer. Başarılı Belediye Başkanları partisini iktidara taşır. Her Belediye Başkanı Seçimi takip eden ilk 6 ay içinde, 5 yıllık çalışma dönemi için Stratejik Plan yapmak zorundadır. Stratejik Planda, bulunduğu kentin kaynakları ve ihtiyaçlarını belirler. Stratejik Planla çalışma dönemine ilişkin vizyonunu ortaya koyar. 5 yılda, Şehri hangi noktadan alıp, nereye taşıyacağını anlatır. Bu yolla seçim döneminde ki vaatlerini nasıl gerçekleştireceğini de ortaya koyar. Stratejik Plan, bir vizyon belgesi olup, hedefler için yol haritasıdır. Belediye Başkanı, Belediye Bütçesiyle yapacağı hizmetlerin yanında, Kentin Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Kaynaklarını nasıl yatırıma dönüştüreceğini, Yapılacak yatırımlarla işsizliği nasıl çözeceğini ve gelir dağılımının iyileştirilmesi yolundaki yol haritasını, Kadın, Gençlik ve Çocuk sorunlarına nasıl baktığını, Çevre konusundaki duyarlıklarını ve çözüm yollarını ortaya koyar, Kentin tüm sorunlarını ve çözümlerini bütüncül bir bakış açısıyla açıklar. YENİ NESİL BELEDİYE BAŞKANLARI VİZYONER OLMALIDIR. Belediyecilik, sosyal fayda sağlayan, ekonomik bir faaliyettir. Her Belediye Başkanı önemli bir bütçe yönetir. Belediye Başkanlığı basiretli bir İş Adamı yetkinliğidir. En önemli farkı, elde edilen sonuç kar değil, sosyal faydadır. Belediyeler Bütçelerinin yetersizliğinden yakınsalar da, doğru yönetilen her bütçe büyük, kötü yönetilen her bütçe küçüktür. Günümüzde Belediyelerin para sorunu yanında, vizyon sorunu da vardır.
Planlama kavramı, kıt kaynakların, çok olan ihtiyaçlar arasında verimli ve dengeli bir biçimde paylaşma sanatıdır. Bu anlamda ilk yapılacaklardan temsil ve ağırlama, özel kalem bütçesini kısıp sosyal hizmetler bütçesini arttırmalıdır. Belediye Başkanları, Stratejik Plan yaparken, kendilerini Belediye Bütçesiyle sınırlamamalıdır.
Plan hedefleri yaygın ve kapsayıcı olmalı, sınırlı sonuçlar yaratan, klasik hizmetlerle sınırlı olmamalıdır.
Belediyelerin klasik hizmetleri konfor a dair hizmetler olup, bu hizmetler topluma refah sağlamaz, konfor sağlar. Ancak iktidara giden yol, toplum refahından, geçer.
Bölgede yaşayan toplumun iş ve aş sorununu çözmeden, konfor a dönük hizmetler tek başına fazla kabul görmez. Belediyelerin yürüttüğü klasik hizmetler Belediye Bütçeleriyle gerçekleşirken, refaha dönük hizmetler Belediye Bütçeleriyle değil, Belediye Başkanının vizyonu ile gerçekleşir. Bunun içindir ki; Belediye Başkanlarının Vizyonu Bütçesinden büyük olmalıdır diyorum. Eskiden toplum refahı için gerekli hizmetler, Merkezi Hükümetlerin göreviydi. Ancak, Serbest Piyasa Ekonomisi ve ardında yapılan özelleştirmeler, Hükümetlerin Ekonomik yatırımlardan çekilerek, temel hizmetlere yönelmesiyle bir boşluk doğdu.
Toplum refahı için gerekli olan iş ve aş sorunu orta da kaldı. Şimdi toplumun iş ve aş sorunu da, yerel yöneticilerin sorunu oldu. Yeni nesil Belediyecilik bu sorunu da görev saymalıdır. Belediye Başkanı; Vizyonu ile Bölgesinin bütün Ekonomik, Sosyal ve Kültürel kaynaklarını yöneterek yatırıma dönüştürmeli, işsizliği çözmeli, zenginlik ve refah yaratmalıdır. Vatandaşın Mutluluğu, Klasik Hizmetlerin yanına, Refaha dönük hizmetlerin eklenmesiyle mümkün olacaktır. Belediyeler, Yapacakları bazı destek ve özendirmelerle, ulusal ya da uluslararası yatırımcıların yatırım yapmasını sağlayabilir. İşsizliği ortadan kaldırabilir. Buna yasal bir engel yok, 5393 sayılı Belediye Yasasının 14 maddesi Belediye, mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla; a- “meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar veya yaptırır.” Diyor. Aynı yasanın 15 maddesi; a) Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla her türlü faaliyet ve girişimde bulunmak. İl sınırları içinde Büyükşehir Belediyeleri, Belediye ve mücavir alan sınırları içinde il belediyeleri ile nüfusu 10.000'i geçen belediyeler, Meclis kararıyla; turizm, sağlık, sanayi ve ticaret yatırımlarının ve eğitim kurumlarının, su, termal su, kanalizasyon, doğal gaz, yol ve aydınlatma gibi alt yapı çalışmalarını faiz almaksızın on yıla kadar geri ödemeli veya ücretsiz olarak yapabilir veya yaptırabilir, diyor 5216 sayılı BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KANUNU Madde 7 (ek) “Büyükşehir ve İlçe Belediyeleri tarım ve hayvancılığı desteklemek amacıyla her türlü faaliyet ve hizmette bulunabilirler” diyor. Yasalar açık, sorun vizyon sorunudur. Geçmişte bazı Belediye Başkanları başarılı hizmetler yapmışlardır. Yeni nesil Belediyecilik Bazıları için Çevrecilik, bazıları için katılımcılık, kimisi için konut, kimi için sanayidir. Ve şimdi de tarımdır..
Gaziantep eski Belediye Başkanı Sayın Celal Doğan, Gaziantep in Sanayileşmesinde öncü rol oynamıştır. Küçük esnafı ikna ederek Organize Sanayi Bölgeleri kurarak, esnafı oraya taşımıştır. Gaziantep in Sanayi mucizesinin öncü mimarı Sayın Celal Doğandır.
Ankara eski Belediye Başkanı Sayın Murat Karayalçın, Konut Sorununu çözmek için, Uluslararası ödül alan Batı Kent mucizesini yaratırken, Dikmen vadisi ve Portakal Çiçeği Vadisinde Kentsel Dönüşümün ilk başarılı uygulamalarını gerçekleştirmiştir.
Eskişehir Belediye Başkanı Sayın Yılmaz Büyükerşen, Eskişehir mucizesinin öncü mimarıdır. Eskişehir’de sanat ve kültür kenti olarak iç turizmi canlandırmıştır.
Şu anki İzmir büyükşehir belediye başkanımız Sayın Tunç Soyer, Seferihisar ı Türkiye’nin ilk, dünyanın 121. Cittaslow’u, yani sakin şehri yaptı. Tarımdaki dokunuşları ile köylerin refahını artırdı köyden kente göçü önledi.
Dünyanın ve Türkiye’nin dikkatini çeken çok başarılı uygulamasıyla, Seferihisar ı çok önemli bir Turizm merkezi yaptı.ve BAŞKA BİR TARIM MÜMKÜN teması ile büyük bir farklılık yarattı. Bu farklılık da onu İzmir Büyükşehir Belediye başkanlığına taşıdı.
Ancak, bütün bu hizmetler ayrı zamanlarda, ayrı ayrı yerlerde değil, aynı anda, aynı planda yer almalı ve yaşam bulmalıdır. YEREL YÖNETİMLERDE KAPSAYICILIK Yerel Yöneticiler hizmetlerinde kapsayıcı olmalıdır. Türkiye de hizmetin kapsayıcılığında sorun var. Çünkü Reel Siyaset yerine, kimlik siyaseti yapılmaktadır. Kimlik ayrımı, hizmettin kapsayıcılığında en önemli engeldir. Türkiye, çok kimlikli bir coğrafyadır. Yerel Yöneticilerin seçiminde de liyakat yerine etnik, ya da inanç kimlikleri rol oynamaktadır. Hizmetin kapsamı bundan fazlasıyla etkilenmektedir. İlimiz İzmir’de de benzer sorunlar yaşıyoruz. Anadolu’nun bütün İllerinde çok kimlikli bir yapı olsa da, egemen ve baskın kimlikler vardır.
Azınlık olan kimlikler kendini ifade edemez ve kendini gizler. İzmir böyle değil. Dengeli bir dağılım var. Her kes kendini gizlemeden, kendi kimliğiyle yaşar. Bu dağılım, barış içinde bir arada yaşama kültürü yaratırken, diğerini anlamak için de entelektüel bir derinlik kazandırır. İzmir’i iyi yönetmenin sırrı, hizmette kapsayıcılıkta gizlidir. Belediye Başkanı, hiç kimsenin kimliğine, ya da partili olup olmadığına bakmadan, insan olma, yurttaş olma, hemşeri olma bağlamında hizmet üretmek ve hizmet götürme anlayışında olmalıdır. Seçilen Belediye Başkanları, kapsayıcı hizmetleriyle halkın gönlünü kazanacak ve partilerine olan sempati ve umudunu geliştirecektir Belediye Başkanları kimliklere karşı kör olmalı, ancak sağır olmamalı. Hemşerilerinin bütün sorunlarına ve dertlerine ortak olmalı, kimsesizlerin kimsesi olmalıdır. Kadın- Erkek, Türk- Kürt, Suni-Alevi- Hıristiyan ya da Musevi, Ak Parti’li, CHP’li HDP’li, iyi partili, saadet partili yada MHP’li olup olmadığına bakmadan, eşit hizmet anlayışında olmalı hiçbir ayrım yapmamalıdır. Bunu sadece seçim dönemlerinde değil, sürekli yapmalıdır...
Yazının uzayacağı belli olduğundan 3.nasıl bir belediye başkanı yazısında buluşmak dileği ile..