İzmir önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu katıldığı bir canlı yayında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Kurultay sürecinde yoğun bir şekilde siyaset gündemi içinde olduğu görülen, değişimden yana tavır sergileyen ve rol alan Aziz Kocaoğlu, çorbada tuzumuz varsa ne mutlu dedi. Kocaoğlu, kurultay sürecinde İzmir'deki değişimin başını çektiği, 4 yıl sessiz kaldıktan sonra neden “meydanlara çıkıyorum, değişim olmalı” dediniz sorusuna şöyle yanıt verdi; “4 yıl izledim, 15 senenin süzgecini yapmaya zaman ayırabildik. Esas 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 4 arkadaşımızla aktif olarak çalıştık. Biz CHP'li olmayan belediyelerin CHP'li olmayan köylerinde, mahallelerinde çalıştık. Çok da teveccühle karşılaştık, elimizden geldiğince katkı koymaya çalıştık. Maalesef 14-28 Mayıs seçimlerinde hedefe ulaşamadık. Ondan sonra bir değişim süreci başlatıldı. Burada benim yaptığım bir şey yok. Biz de bir sürü görev yapmış kardeşiniz olarak değişimin zorunlu olduğunu, CHP'de değişim olması gerektiğini düşünüyorduk. Benim düşüncelerimle hem partinin hem de hemşehrilerimizin tabanının örtüştüğünü gördük. Aslında İzmir'e yakışan benim de içimde uhde olan bu kongrenin değişimciler tarafından daha doğrusu partinin tabanı tarafından, partiye gönül vermiş, emek vermiş, fedakarlık yapmış, maddi manevi destek olmuş, partinin gerçek sahipleri tarafından İzmir İl Kongresi'nin kazanılması gerekiyordu. Eğer onlar bir tavır koysalardı, kurultaydakinin tersi en az 35-40 kişinin değişimden yana oy vermesini sağlamak mümkün olacaktı. Arkadaşlar o konuda çekingen davrandılar.” dedi.

BLOK LİSTE İZMİR İÇİN DOĞRU TAVIR DEĞİLDİ

İl kongresinde blok listeyle girilmesini de eleştiren,  çarşaf liste olmayınca salonu terk ettiğini söyleyen Kocaoğlu, “Çarşaf listeyle girilse kurultay delagasyonunun yapısında ciddi bir değişim sağlanabilirdi. Bu da CHP İzmir İl'in alınması gibi kuvvetle muhtemeldi. Zaten şu anda ilde bulunan yapı ondan çekindiği için blok liste, hatta sorunlar da yaşandı. Ben sorunlar yaşanmadan önce salondan çıkmıştım. Blok liste onaylanınca da terk ettim, yapılacak bir şey kalmamıştı. İzmir İl Kongresi'nde blok listenin kabul edilmesi demokrasinin beşiği, Türkiye'nin en ileri kenti İzmir için de benim siyasi düşünceme göre de, doğru bir hareket ve tavır değildir.” şeklinde ifade etti.

41 BİN KİŞİ VARSA, ZATEN YATIRIM YAPAMAZ

Aziz Kocaoğlu, görevi bıraktığında belediye ekonomik anlamda artı notlar alırken, şu anda mevcut durumda belediyenin 15 milyara yakın borcu bulunmasını değerlendirdi. Kocaoğlu aynı zamanda belediyeye alınan 15 bine yakın personeli de eleştirirken şunları söyledi; “Ben belediyeyi 26 bin küsur kişiyle devrettim. 29 Mart 2019 tarihinde 500 kişi civarında emekli edilecek arkadaş vardı. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bugünkü sistemiyle istihdam olmadan 26 bin kişiyle rahatlıkla görevini yapan bir yapısı var, fazla elemana ihtiyaç yoktur. Şimdi eleman durumu nedir, kaç kişi alındı, nerelerde istihdam edildi bilmiyorum. Onu yeni gelen belediye başkanı hesabını yapacaktır, ne kadarı gerekli ne kadarı gereksiz. Gereksiz diye bir ithamda da bulunmak istemem. Mutlaka gerek vardır da almışlardır diye düşünmek durumundayım. Ama şunu da söyleyeyim. Ben 15 yıl içerisinde 400 milyon dolar borç ödedim. İki sene borç ödedikten sonra 13 sene boyunca İzmir Büyükşehir Belediyesi öz kaynaklarıyla, borçlanmadan bütçesinin yüzde 40 ile 50'si arasında yatırım yapmıştır. Eğer 41 bin kişiye maaş veriyorsa, zaten öz kaynaklarıyla yatırım yapmasının şansı minimuma iner. Fazla eleman fazla masraf demektir.” şeklinde belirtti.

Cumhuriyet nasıl ilan edildi? Cumhuriyet nasıl ilan edildi?

BELEDİYENİN HİÇ BİR MÜLK SATMADIM

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2 bine yakın mülkünü sattığı resmi rakamlarla bilinirken, Aziz Kocoağlu kendi döneminde belediyeyi finansa etmek için bir kuruşluk mal satmadığını belirtti. Kocaoğlu, “Ben belediye başkanı olarak satmaktan yana değil almaktan yanayım. Yıkmaktan yana değil, yapmaktan yanayım. Son dönemde belediye binasının yıkılmaması gerektiği konusunda da beyanat verdim. Güçlendirme projesi yapılmıştı, yapan kişilerle görüşülmüştü, bina sağlamdı o bina soyulacaktı, güçlendirilecekti ve yenilenecekti. O bina kentin simge binalarından bir tanesiydi. O zaman da söyledim, o binanın yıkılması yanlıştı. Ben hala binanın yıkılmasının doğru olmadığını savunuyorum. Tabii ki baştaki başkanın tercihidir, saygı duymak gerekir. Hangi saikle yıkmıştır, bilemiyorum. Ama şunu söyleyebilirim; belediye İzmir'in sahibidir, belediye başkanı da İzmir'in sahibidir. Bu söylediğim laf çok farklı bir laf... Diğer makamlar temsilcidir, belediye başkanı tek seçilen kentlinin tek kişiyi seçerek verdiği oy sistemidir. Şehr-i emin denmesinin altında biz güvendiğimiz adama, bize sahip çıkacak, önderlik yapacak, bizim canımıza, namusumuza, malımıza sahip çıkacak adama oy veriyoruz düşüncesiyle belediye başkanı oy verdiği kişidir.” dedi.

İZMİR'DE KOKU VARSA, ARITMA ÇALIŞMIYORDUR

İzmir’in en büyük sıkıntılarından biri olan körfezin kokmasını değerlendiren Kocaoğlu, konuya şöyle özetledi; “Son dönemde Bostanlı, Narlıdere, Karşıyaka kokuyor gibi şikayetler vardı. Bizim zamanımızda hiç kokmuyordu. Benim kanaatim Çiğli arıtmada bir problem yaşanmadan bir koku olmaz. Bir de biz oraya çamur kurutma arıtma tesisi yapmıştık. Arıtmalar, çamur çürütme ve kurutma sağlıklı çalışıyor mu bilmiyorum. Ancak körfez renginin değişmesi buralarda sıkıntı olduğunu gösteriyor.” şeklinde belirtti.

İZMİR ADAYI NE ZAMAN AÇIKLANACAK?

Manisa’da Özgür Özel ile görüşen Aziz Kocaoğlu, İzmir adayıyla ilgili görüş bildirilip bildirilmediğine dair, “İzmir ile yakından ilgileniyor. O kadar yoğunluğa rağmen ben çok enerjik buldum. Konulara vakıf, edindiğim intibaya göre İzmir ile özel olarak ilgileniyor. İzmir'in siyasi durumunu, belediyelerin durumunu... Belediye başkanlarının şahsının üzerinde durulmadı. Alaattin Yüksel ile de elimizden geldiğince doğru bildiğimiz şeyleri söylemeye çalıştık, notlar aldı. Mevcut belediye başkanını açıklayacaksa istediği zaman açıklar. Belediye başkanımız olan yeri açıklayacaksa erken açıklar, gitsin çalışsın diye. Bunu sadece İzmir için söylemiyorum. Adayda bir değişiklik yapacaksa mümkün olduğu kadar bu iş gecikir. Siyasetin doğasında olan bir şey. Genel merkez çalışmaları yapıyor. Mümkün olan kriterlerle bu işi en iyi başaracak bir arkadaşı seçip görevlendirecektir.” şeklinde belirtti.

İZMİR'İN HAKKI YENMEMELİDİR

Aziz Kocaoğlu, son genel seçimde İzmir’de ithal adayların milletvekili olmasını değerlendirirken, “Milletvekilleri İzmir'den olsun diye 15 sene ne mücadele verdiğimi genel merkezde herkes bilir.” dedi. Kocaoğlu, “Büyükşehir belediye başkanı ve il başkanı olarak İzmir'e sahiplik yapmazsanız, birlikte hareket edip İzmir'in hakkını korumazsanız size altılı masadan 4 kişi getirirler, genel merkezden de 4 kişi getirirler. Bizim 14 tane milletvekilimiz vardı, 11 tanesi İzmirliydi. Şimdi 11 milletvekilimiz 6'ya düştü. Milletvekili sayımız da artmadı, bizden sadece iki kişi yeni milletvekili oldu. Ama 7 tanesi milletvekili olamadı. Bu reva mıdır? Büyükşehir ve il başkanına söylüyorum. Şimdi siz orada kentin sahibi olarak İzmir'in hakkını koruyamazsanız, ağırlık koyamazsanız, sizin koltuklarınıza da İstanbul'dan Ankara'dan bürokratların isimleri geçer. Burası 4,5 milyonluk kent, hem ekonomik hem de sosyo kültürel olarak Türkiye'nin en gelişmiş kentidir. Bu kentin Atatürk ilke ve İnkılaplarına, Cumhuriyete inancından dolayı verdiği oylar başkalarına kullandırılmamalıdır. İzmir'in hakkı yenmemelidir. İzmirli çıkartmasını da indirmesini de bilir.” dedi.

ADAYLIK TEKLİFİ GELİRSE…

Aziz Kocaoğlu, Özgür Özel kendisini aday olarak görmek istersen ne yanıt vereceğine dair soruya şöyle yanıt verdi; “inşallah bana böyle bir soru gelmez. Benim isteğim, duam bu... Bana böyle bir sorunun gelmemesi benim için en hayırlısı, kıymetlisi... Hayır demekle karşı karşıya kalmamak gibi, bu soru çok zor bir soru. İnşallah gelmez.” dedi.

KOALİSYON YERELDE KURULUR

İzmir’i kazanmak isteyen diğer partiler de en güçlü adaylarını çıkarmak için anket ve çalışma yapıyorlar. Eğer CHP doğru bir aday çıkarmazsa İzmirli seçmenin farklı bir tercih yapabileceği de konuşuluyor. Kocaoğlu, aday konusu şöyle değerlendirdi; “Milletvekilliği listesi eğer doğru yapılsaydı, CHP en az birer tane milletvekili fazla çıkartırdı. Doğru yapılmadı. Yerele geldiğiniz zaman İYİ Parti, MHP, DEM ve diğer partiler de aday çıkartabilir. 2004 yılında seçimlere Bornova'da 12 tane parti girdi. AKP'nin yüzde 25'i, diğer partilerin tamamının yüzde 50'si bana oy verdi, öyle seçildim. Yerelde koalisyon budur. Yerelde koalisyonu kurabilecek adayı getirmelisiniz. Net olarak, koalisyon yerelde yapılır.” şeklinde belirtti.

Editör: TE Bilisim