Bünyamin Dobrucalı-Alıntı
Cemil Tugay, Özgür Özel ve Aykut Erdoğdu üçgeninde yaşananlara gereğinden fazla önem verdiğimizi düşünüyorum...
Sorunun temelinde, Genel Merkez'in İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne karışması yok aslında...
Asıl sorun gönderilmek istenen kişinin Aykut Erdoğdu olmasıydı.
Çünkü Aykut Erdoğdu İzmir'in hafızasında, Çeşme'deki villasına kaçak inşaat yapan, eski karısıyla yeni karısının kavgasına meze olan, yeni karısını PM'ye seçtirebilmek için parti içinde pazarlıklara girişen bir isim olarak yer almış bir isim...
Özgür Özel'in tapulu arazisi olarak gördüğü İzmir ve Manisa'ya karışmasından çok, karışırken kullandığı malzemenin defosuydu sorunun temel kaynağı...
Bugün, 'dayan Cemil Tugay arkandayız' naraları atanlar, Manisa'ya paraşütle gönderilen Burak Deste Manisa yerine İzmir'e gönderilseydi eğer Aykut Erdoğdu'ya gösterdikleri tepkinin binde birini gösterecek miydi?
Yok, biz ithal aday istemiyoruz diyecek olan arkadaşlar, vakti zamanında Genel Sekreter olarak gönderilen Buğra Gökçe'ye neden tek bir tepki göstermediniz diye sorsak, çok mu ayıp olur?..
Cemil Tugay'ı Don Kişot yaptınız yel değirmenlerine saldırtıyorsunuz...
Ekrem İmamoğlu ya da Mansur Yavaş gibi AK Parti'nin 20 yıllık saltanatına son verilerek kazanılmış bir koltuk yok onun altında...
İyilerle kötüler çarpıştı, iyiler kazandı, kötüler kaybetti zannetmeyin...
Cemil Tugay'ın adına hutbe okutup para bastıracak gücü yok ve kuvvetle muhtemel hiç olmayacak...
Problem Cemil Tugay'ın Aykut Erdoğdu konusunda Özgür Öze'e direnmesi değil, direnmenin kamuoyunda önünde bilek güreşi haline sokulması...
Enerjinin Başkent Ankara'ya doğru değil İzmir'e harcanması zamanı...
Şirketleriyle iflas bayrağını dalgalandıracak durumda bir belediyenin bu türden anlamsız kavgalarla zaman geçirmesi ne bu kentin sakinlerine ne bu tartışmanın aktörlerine bir şey kazandırmaz...