ALINTIDIR

Şehre yağmur yağğı vakit,
Babam yüzünü avuçları arasına alır, izlerdi.
Yağmur ve babam...

O vakit, ne çok benzerlerdi.
Babam erken büyümüş bir adamdı.

Yaşından değil, yaşadıklarından.
Nasırlı ve de kederli öyküler taşırdı avuçlarında.
İki yakası bir araya gelmek bilmezdi.
Biraz İstanbul gibiydi benim babam.
Yinede evinden gülüşünü,
dilinden mavi türküsünü eksik etmezdi.
Yamalı hayalleri olmak bilmezdi.
Amma velâkin,
onlardan da vazgeçmezdi.
Çorak toprakları şımartan,

su gibiydi babam.
Çiçeği severdi.

Ve de üveyikleri.
Derin ahların,
cümle kapısıydı babam.
Sorsam mevsimini,
"Gönül hangi mevsimi yaşıyorsa,

Ömür onu yaşar", derdi.
Babam bize yaz,
Kendine kış idi,

En çokta sırtımda dağ idi.

NOT: Bu yazıyı bana gönderen okuruma da teşekkür ederim.