Değerli okuyucularım yeni yılınızı en içten dileklerimle kutlar, pandeminin yok olduğu, sağlık, adalet, huzur dolu yeni yıl dileklerimle yine sizlerle beraberim. Bugünkü köşe yazımda, uzun süredir hiç haber yapmadığım Bayraklı ile ilgili bazı haberleri sizinle paylaşmak istiyorum. Bayraklı CHP İlçe Başkanı Sayın Pınar Susmuş seçildiği günden beri maalesef bazı çevreler tarafından bir türlü hazmedilememiştir. Belediye Başkanı ile  İlçe Başkanı’nın arasındaki üstü örtülü kriz uzun zamandan beri vardır. Bunun temelinde ise İlçe Başkanı’nın günü geldiğinde Belediye Başkanı Adayı olacağı dedikoduları ve gerilimden beslenen bazı çıkar grupları tarafından bilinçli olarak yapılan pompalamadır. İlçe Başkanlığı seçiminde güzergah değiştiren Sayın Sandal ise bu konudan son derece rahatsızdır. Oysa şu net olarak bilinmeli ki, Sayın Susmuş KESİNLİKLE BELEDİYE BAŞKANI ADAYLIĞINI DÜŞÜNMEDİĞİNİ DEFALARCA DEKLARE ETMİŞTİR. Sayın Sandal’ın etrafındaki bir takım goygoycu grup da bu durumu allayıp pullayarak kendisine rakip olarak ilan ettikleri İlçe Başkanı’nı itibarsızlaştırmak ve çalışmalarına sekte vurmak için malum güçlerin yardımıyla devam etmektedirler. Şunun özellikle bilinmesini isterim ki, İlçe Başkanı’nın Belediye Başkanı’nı yıpratma ve itibarsızlaştırma adına hiçbir söz sarf etmesi mümkün değildir. Bu haberi üreten troller vazgeçin bu sevdadan. Belediye ile İlçe’yi karşı karşıya getirmek için her türlü tezgah yapılıyor.

        İsterseniz İlçe’de neler oluyor, birer birer değinelim. Kol kırılıp yen içinde kalması gerekirken, maalesef içerde yapılan konuşmaları anında kendine yakın basın kuruluşuna servis edenler vardır. Sayın İlçe Başkanı Pınar Susmuş ile İlçe Sekreteri arasındaki kriz artık restleşme dönemine gelmiştir. Oysa şunu kamuoyu çok iyi bilmelidir ki; İlçe Başkanlığı seçiminde bütün toplantı ve  görüşmeler Sayın Kaygül’ün bürosunda devam etmiştir. Ne oldu da bu ikilinin arasına kara kedi girdi? Sayın Pınar Susmuş’un yükselen popüleritesi belli kesimleri rahatsız ederken, İlçe Sekreteri Sayın Kaygül’ün de Bayraklı Belediyesi’nden doğrudan temin ihale aldığı ve bu nedenle Sayın Sandal’la beraber hareket ettiği iddiaları, iddiadan öte ete kemiğe bürünmüştür.  Yukarda belirttiğim gibi Sayın İlçe Başkanı; “Kesinlikle ilçe belediye başkanı adayı değilim.” diyor. Sayın Kaygül’ün de bir ticaret adamı olarak belediyeden beş değil, yirmi beş tane de  doğrudan temin ihale alsa, bu işi namusluca yapıyorsa kimi ne ilgilendirir? Bu iddialar da hiç hoş değildir. İnsan yöneticiyse ticaret yapmayacak mı? Sayın İlçe Sekreteri’nin dikkat etmesi gereken yerler de vardır. Bu İlçe homojen bir İlçe değildir. Bu seçim ittifaklarla alınmıştır. Ama kararlarında homojen davranmak zorundadır. Dışardan bakıldığında ilçe üç parçalı yapı gibi gözükse de İlçe Başkanının hakimiyeti kesindir. Sayın Kaygül, Belediye Başkanı’nın da katıldığı bir toplantıda, fikir ayrılıklarına düşmesi sonucunda Serdar Sandal’ın peşine takılıp onunla beraber gitmesi hiç etik de değil, hoş da değil. Yine mahalle temsilcileri atamasında İlçe Başkanı’nın bireysel davranıp bazı mahalle temsilcilerini yeniden ataması hatta Manavkuyu’da oturan birinin Mansuroğlu’nda mahalle temsilcisi yapılması eleştiri konusu olabilir. Hatta İlçe Başkanı’nın Ankara’ya kimseye haber vermeden kardeş olarak gördüğü Volkan Yıldız’la gitmesi, bazı kararları bireysel olarak alması eleştirilebilir. Bu eleştiri de son derece doğaldır. İlçe Başkanı yanlış da yapmış olabilir. Ama bu konular içerde tartışılır, dışarıya sızmaz. Basına servis edilmez. Nitekim son toplantıda alınan kararlara Sayın Kaygül muhalefet şerhi koymuştur. Son derece de normaldir. Bizim araştırmalarımızda bir muhalefet şerhi gözüküyor, oysa basına sızan haberlerde altı muhalefet şerhi olduğu söyleniyor. Tüzük gereği ilçenin karar defteri İlçe Sekreteri’ndedir. Bu defterin ilçe binasının dışına çıkması söz konusu dahi olamaz. Ama ulaştığımız kaynaklar diyor ki, bu defter dışarıya çıkarıldı, kamera tespiti var. (Bu konuda ısrarla bu görüşü belirten Yamanlar’daki M.A.’ya da selam olsun.) Haberin doğruluğunu net olarak bilemediğim için, iddia olarak yazıyorum. Ama defter dışarı çıkmışsa ve kamera görüntüleri varsa… eyvah eyvah. Bir basın organında çıkan; “İlçe Başkanı Karar Defterini Bulamayınca Dolapları Kırdı!” başlığı ise hayli ilginç. Böyle bir olay da söz konusu değil, kızgınlık, kırgınlık olabilir, ama abartılarak dolap kırma, hadi canım sen de. Bu medya kuruluşu kendisine servis edilenleri yazdı. Medyanın bir suçu yok ama asparagas bilgi verenler daha dikkatli olsunlar.

        Birileri ellerini ovuşturup bu olayları gülerek, zevkle izliyor. İkinci bir Gaziemir vakası yaşamayalım. Siyasette uzun süreli dostluklar, uzun süreli düşmanlıklar olmaz (karşıtlık). CHP 2. Bölge İzmir Milletvekili Prof. Dr. Sayın Kamil Okyay Sındır beni ziyarete geldiğinde ilginç bir cümle kullanmıştı. Bu da benim kulağıma küpe oldu. Siyasette barışmasını bilmeyenler asla küsmemelidir çünkü siyasette uzun süreli karşıtlık olmaz. Ani uzlaşmalar her an vardır. Şimdi bu cümleden esinlenerek diyorum ki, İlçe Başkanı ve Belediye Başkanı arasında ani bir uzlaşma doğarsa bu siyasette her zaman  mümkündür, benim de çok sevdiğim, yol arkadaşlığı yaptığım İlçe Sekreterimiz Kemal kardeşim, bugün sana destek verenler, yarın seni ortada bırakabilir. Belediye Başkanı’na bu kadar angaje olma. Zararın neresinden dönerseniz kardır. Uzlaşı uzlaşı uzlaşı…

        İlçe Kadın Kolları Başkanı Suna Sayın Karabağ’a gelince, tam bir acemilik furyası sergiliyor. Belediye Başkanı’nı ziyaret etmesi son derece normaldir. Suç değildir ayıp değildir amaaaaaaaa bu görüşmeden sonra sözde, İlçe Başkanı’nın baskısıyla sosyal medya üzerinde açıklamalar yaptığı iddiası vahimdir. Şayet İlçe Başkanı kendisine böyle bir açıklama yapması için talimat verdiyse, bunun karşılığında açıklama yapıyorsa, demek ki oturduğu koltuğu dolduramamış. Ertesi gün de başka yerde başka paylaşım yapıyorsa, Sayın Kadın Kolları Başkanımız, size şu soruyu sorarım; yıllarca yol yürüdüğünüz İlçe Başkanı Pınar Susmuş’u terk edip keskin bir U dönüşü yapıp başka güçlerle iş birliği yapıyorsanız, acaba sizin oğlunuza, kızınıza ya da yakınlarınıza iş vaadi mi var? Bence bu koltuk size bol geldi. İlk yokuşta ekip terk edilmez.

        Olayların dışında gözüken ama tam göbeğinde olan Sayın Sandal, bu kavgadan herkes zararlı çıkar. Eteğinizdeki taşları dökün, aklın yolu birdir. Kavgalı eve kız vermezler. Size ve İlçe Başkanı’na zararı çok büyük olur. Bir yerden başlayıp uzlaşın. Sayın Kaygül disipline sevk edilirse, bu uzlaşı biraz daha zorlaşır. Bu noktalara getirmeyin. Gazeteci arşiviyle konuşur Sayın Sandal. Bana yaptığınız ziyarette bana bir soru sormuştunuz. Sorunun içeriğini yazmıyorum arif olan anlar. Ben de size şu cevabı vermiştim; Sayın Başkan ben şeker hastasıyım, tatlı yemem ama Pınar Su içerim dediğimde bir kahkaha atarak, abi ben de aynısını düşünüyorum demiştiniz. Bu sözleriniz kayıt altındadır. Hadi bir yerden başlayın, egolarınızı törpüleyin. Bir uzlaşı içine girin. Bu sözlerim Sayın Belediye Başkanı ve İlçe Başkanı içindir. İlçe Sekreterimize de diyorum ki, Kemal Kardeşim, beraber yol yürüdük. Güç odaklı siyaset zarar verir. Bugün yanında gözükenler yarın seni terk ederse hiiç şaşırma. Sen de bilirsin ki, ben hiç boş laf etmem. Bu söylediğimi üç beş defa düşün. Basına o kadar çok malzeme verildi ki hem ilçe hem de belediye için altı ay yetecek kadar stok yaptık. Yeter artık malzeme vermeyin.

        CHP Genel Merkezi’ne de bir çağrım var. Gerçi dinlemiyorlar ama, tüzüğe şöyle bir madde koysunlar, sorun bitsin; Belediye Başkanları otomatikman İlçe Başkanı olsun. Ne dersiniz?

HOŞÇAKALIN, SEVGİYLE KALIN.