Sevgili okurlarım, bugünkü köşe yazımda; yıllardır üyesi olmaktan onur duyduğum CHP’den istifamı ve onun gerekçelerini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Yazımın birinci bölümünde CHP deki yapısal sorunlarına değinmek istiyorum. Yazımın ikinci bölümünde ise istifamın gerekçelerini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Ben tepeden tırnağa, yani ayağımın tırnağından saçımın teline kadar CHP’li birisiyim. İzmir’de CHP’li olmak kolay Konya da CHP’li olmak yürek ister. 14 Mayısta her CHP linin evinden bir cenaze çıktı. Bizden 2 cenaze çıktı. Ağır bedeller ödemiş, hapis yatmış, hemen karakolun 100 metre karşısındaki dükkânları yakılan, 12 Eylül’ün işkencesini bazıları gibi klavyede değil gerçekte yaşayan bir CHP’liyim. Neyse kendimi fazla reklam etmeyim.
CHP de yıllardır Ön seçimi savunan, ön seçimi de delege ağaları ile değil üyelerin katılımıyla yapılmasını isteyen birisiyim. Belediye başkanı da, milletvekili de, meclis üyeleri de üyelerin katılımı ile seçilmesi için bas bas bağırdım. Partiye çöreklenmiş 5-6-7 kez üst üste vekilliklerin olmamasını istedim. Maşallah 65’likler partisiyiz. Gençlerin önünü tıkamayın. Açın!!!. Sözde savunduğunuz kadınların siyasette yeterince yer almasını savunan ender kişilerdenim. Ve yüreklice de söylüyorum ki ben CHP den bir şey almadım. Bir şeyler vermeye çalıştım hep. Ne kadar başarılı oldum bilemem ama işe girecek oğlum kızım yok. 1. 2. 3. Derece yakın akrabam yok. Yeşil sahada arsam yok ki! İmarın yolunu bileyim. İş takipçiliği yapmam. Birileri için ruhsat peşinde koşmam. Hiçbir belediye şirketinin yönetim kurulunda da değilim. Ticaret yapmıyorum ki !! ihale alayım. Eeeeeeeeeeee benden niye korktunuz ki. “Değişim. Değişim” diye hayıflananlardan biriyim. Değişim kişilerle olmaz sistemle olur. Biraz daha yazımı sertleştireyim. Ben bir gazeteci olarak hırsız a hırsız diyemiyor isem (yine üzerinize alınmayın da) bu mesleği bırakırım. Gazeteci halkın sesidir. Bekleyin bakalım daha neler yazacağız.
Gelelim bardağı taşıran ve istifama neden olan olaya.
Ben sosyal medyamda “Birileri Dolar çalıyor. İl Başkanı da Demir çalıyor.” Diye bir yazı paylaştım. Ben bu yazımda herhangi bir rumuz belirtmedim. Parti ismi yazmadım. Kişi ismi yazmadım. Alenen bir kişiye göndermedim. Ama her neden ise bu yazıya alınanlar olmuş. Bornova da CHP’nin bence nakus tarihi olan İlçe Başkanı Ertürk ÇAPIN Bey o kadar etkilenmiş ki. Bir tutanak ile beni İl Başkanlığına şikâyet etmiş. Maşallah İl Başkanı da yazıyı sanırım ya algılayamadı ya da hukuk bilgisi eksik geldi ki hiç kimseyi isnat etmeyen bir yazıyı kendisine yazılmış gibi algılayarak. Yönetim kurulunu toplayıp tedbirli olarak disipline sevk etmiş. Şimdi ne yapayım. Güleyim mi Sayın İl Başkanı. Aceminin acemisi. Siz yani, Genel Başkanımız Kemal KILIÇDAROĞLU, “HAK. HUKUK. ADALET “ diye, 400 km yol yürümüştü. Bunu da anlayamamışsınız. Parti sözcülerimiz AKP’yi ve mevcut yargıyı özellikle ERGENEKON davaların da hiçbir maddi delil olmadan. Niyet okuyuculuğu yaptıkları için suçlamıştı. Maşallah sizde niyet okuyorsunuz. Size yazdığımı nerden çıkardınız. Bakın bu konuda karşıt siyasal partilerin ikisinin İl Başkanları beni arayarak, bu yazımdan dolayı “Arı kovanına çomak sokuyorsun.” diye kibarca tehdit ettiler. Siz bu yazıyı üzerinize alınarak halkın deyimiyle “Suçu kabul etmiş oluyorsunuz.” Kendi kendinize çelişkiye düşmüyor musunuz? Ben bu suçu size isnat edecek olsam sahibi bulunduğum EGE AJANS HABER portalında ve yönetiminde bulunduğum 43 tane haber portalında. Soru şeklinde yazar ve algı yaratırdım. Sayın İl Başkanım algı haberden büyüktür. Böyle bir niyetim olsa haber portallarında çarşaf çarşaf yazardık. Madem istiyorsunuz bizde yasalara uygun şekilde çarşaf çarşaf yazarız. Yawww beni güldürüyorsunuz. Kötü örnek, örnek olmaz ama biri cinayet işlese hâkim delil bulamıyor ise delil yetersizliğinden beraat ettiriyor. Bu yazıda ne CHP’nin adı geçiyor. Ne sizin adınız geçiyor, nede bir rumuz var ortaya atılmış olta. Sizin hiç mi hukuk müşaviriniz yok? CHP, Ali babanın çiftliği mi? Birilerine kızıp haydaaa kapını önüne koyacaksın. Yok öyle yağma. Partimden istifa ettiğimi İl Başkanlığınıza ve CHP Genel Merkezine mail ile bildirdim. CHP’li olmak parti üyesi olmaktan geçmez. Hani Münir Özkul ustanın Hababam sınıfı filminde söylediği bir söz var ya “Okul dört duvar kapalı bir yer değil” CHP’li olmakta üye olmakla değil. Üye olmadan da CHP’li olunur.
Yıllardır üyesi olmaktan gurur ve onur duyduğum partimden istifama neden olduğunuz için kusura bakmayın ama hakkınızda 5 kuruşluk tazminat davası açacağım.
Hiçbir yere gitmiyorum. Parti üyesi olmam şart değil yine buradayım. Değişim gelecek, ama hukuk tanımayanlar, keyfi yönetenler, yani sizler olmayacaksınız.
Bünyamin KÜTÜK
EGE AJANS MEDYA imtiyaz sahibi
Hoşça kalın sevgiyle kalın.