Değerli okuyucularım, bugünkü köşe yazımda alışılmışın dışında bir valiyi yazmak istiyorum. Valiler ve kaymakamlar hakkında yazı yazmak pek tarzım değildir. Valiler genellikle siyasetin koşulları gereği denge, birilerine dayanma, birilerinin yakını olması, siyaseten belli grupların işine gelmesi gibi türlü nedenlerle tanınır.
Ama yazımda bahsedeceğim vali, benim kafamdaki ezberleri bozdu. Hani hep likayat deriz ya. Yedi diploması varken, sekizinci diploması yolda olan Çorum Valisi’ni yürekten kutluyorum. Demek ki böyle valiler de varmış. Likayatlarla dolu bu valileri sütunlarımıza taşımak da, basın olarak bizim görevimiz. Çorum valimizi inşallah daha büyük illerimizde görürüz. Neden İzmir Olmasın?
Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, 4 fakülte, 1 yüksekokul ve 2 yüksek lisans diploması aldıktan sonra, 2018 yılında kayıt yaptırdığı Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olarak 8’inci yükseköğrenim diplomasını almaya hazırlanıyor.
Sayın Vali Mustafa Çiftçi;1995 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nü bitirip 85’inci Dönem Konya Kaymakam Adayı olarak mülki amirlik kariyerine başlamıştır. Gülağaç, Erzurum-Tekman, Nevşehir-Derinkuyu, Bitlis-Adilcevaz ve Kırşehir-Kaman ilçelerinde kaymakamlık, ardından İçişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünde daire başkanlığı yaptı. TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın özel kalem müdürlüğü ve başkan başmüşavirliği görevlerinde de bulunan Çiftçi, 2018’de Çorum Valiliği görevine atandı. Çiftçi, 24 yıllık kamu göreviyle birlikte eğitim hayatını da sürdürerek, Mülkiye’nin ardından Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ile Anadolu Üniversitesinde adalet, iktisat ve uluslararası ilişkiler bölümlerini bitirdi. Konya Selçuk Üniversitesi ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde kamu yönetimi ve siyaset bilimi üzerine iki ayrı yüksek lisans çalışması yapan Çiftçi, eğitimini, 2018 yılında başladığı Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde sürdürüyor. Hukuktan sonra sırada tarih, edebiyat ve felsefe var. Zorlu mülki amirlik görevlerinden artakalan zamanlarında ders çalışarak eğitimine devam eden Çiftçi, eğitim hayatını hukukun ardından tarih, edebiyat ve felsefe alanlarında sürdürmeyi planlıyor.
Sayın Vali Çiftçi’nin bir medya kuruluşuna röportajı izledim ve hayli duygulandım. Demek ki Recep Yazıcıoğlu’ndan sonra da devletin valisine rastlamak beni hayli etkiledi. Sayın Valinin medyaya verdiği bu bilgileri de sizinle paylaşmak isterim. Sayın Vali Çiftçi; maaş artışı ya da kariyerinde yükselmek amacıyla değil, farklı konularda bilgi sahibi olmak istediği için öğrenme arzusuyla eğitim hayatına aralıksız devam ettiğini söyledi. “Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz” hadisi, Henry Ford’un “İnsan öğrenmeyi bıraktığı gün yaşlanır. Öğrenmeyi terk eden kişi 20’sinde de olsa, sekseninde de olsa yaşlıdır” ve Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver’in “Hayatta her türlü hırsımı yendim, fakat öğrenme hırsımı hiç yenemedim.” sözlerinin eğitime olan motivasyonunu artırdığını dile getiren Çiftçi, “Benim için artık eğitim-öğretim bir hayat tarzı haline geldi.” dedi. Diplomaların kendisi için bir amaç değil, edindiği bilgilerin birer sonucu olduğunu ifade eden Çiftçi, “Şu anda mesleğimin 24’üncü yılını çalışıyorum. Aradan geçen süre zarfında bir yandan mesleğimi icra ettim, bir yandan da kendimi geliştirmeye, okumaya, öğrenmeye devam ettim.” diye konuştu.
“Mesaimi hiçbir zaman eğitim hayatımla karıştırmadım”
Vali Çiftçi, meslek ve eğitim hayatını birbirine karıştırmamaya azami özen gösterdiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: “Mesai saatleri dışında ders çalışıyorum. Kendime ve aileme ayırmam gereken zamandan feragat edip sınavlara hazırlanıyorum. Devletime ve milletime harcamam gereken mesaimi hiçbir zaman eğitim hayatımla karıştırmadım. Günün 20.00-23.00 saatleri arasını ve hafta sonlarının bir gününü ders çalışma vakitleri olarak ayırıyorum. Kalan zamanlarda da eşimle, çocuklarımla, evimle ilgileniyorum. Evdekiler de benim bu tarzıma alıştılar, onlara artık garip gelmiyor.”. Kaymakamlık yaptığı dönemde Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde eğitim gördüğünü anlatan Çiftçi, final sınavları için izin almaya gittiğinde valinin kendisine “Sen bu işi fazla abarttın galiba.” dediğini hiç unutamadığını aktardı. Çiftçi, eğitim hayatını sürdürmenin bilgi edinme arzusundan kaynaklandığının altını çizerek, şunları kaydetti: “Konya’da yüksek lisans çalışmasına devam ederken, rahmetli babam ‘Nevşehir’den buraya her hafta sonu gelip gidiyorsun. Alacağın diplomanın maaşına faydası olacak mı?’ diye sordu. ‘Maaşıma fazla etkisi yok, cüzi bir artış olacak.’ dedim. ‘Görevinde yükselmene, vali olmana etkisi olacak mı?’ diye sorduğunda ise ‘Yüksek lisans veya doktora çalışmasını bitiren birinin mesleğinde ilerleyeceğine dair herhangi bir garanti yok.’ dedim. ‘Madem maaşına, mesleğinde ilerlemene etkisi yok, niye bu kadar uğraşıyorsun ?’ dedi. Bu da unutamadıklarımdan.” ifadelerini kullandı.
Mülkiye’de okurken tek işinin öğrencilik olduğuna, daha sonra iş ve aile sorumluluklarını yüklenmesiyle eğitim hayatının güçleştiğine işaret eden Çiftçi, “Bütün bu sorumlulukları eş zamanlı yürütmek zorlaşıyor ama benim temelde gayem, siyasaldan sonraki öğrenim hayatımda hep bir şeyler öğrenmek, irtifa kaybetmemek oldu. Bu nedenle derslerden geçer not almak fazla zor olmadı. Öğrenmeyi sağlayabildiğim için rahatlıkla sınıfları herhangi bir engelle karşılaşmadan geçtim.” şeklinde konuştu. Vali Çiftçi, gençlere üniversiteden mezun olduktan sonra ilgi duydukları başka bir bölümde yükseköğrenime mutlaka devam etmelerini tavsiye etti.
Sayın Vali’nin çalışmalarından bizi haberdar eden Anadolu Basın Birliği Başkanı ve Televizyoncu Ali Erol Diker’e ve Çorumtime’a teşekkür ederiz.