Değerli okurlarım uzun zamandır köşe yazısı yazmıyorum nedeni ise sosyal medya takibi ve sahayı gözlemliyorum. 14 Mayıs’ta yapılacak tarihi seçim için gözlemlerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Yapılacak milletvekili seçimi için açıklanan listeler İzmir CHP’de büyük tepkilere neden oldu. Hiçbir liste hiçbir zaman toplumun tamamını memnun etmez. Bu tepkiler olağandır. Ancak bu seferki tepkiler siyasal sonuçlar doğuracağa benziyor. Kendi görüşlerimi yazımın sonunda paylaşacağım. Sahada gördüklerime gelince kendilerinden doğaçlama bir örgütlenme var. Bir oy Kılıçdaroğluna bir oy TİP’e dalga dalga yayılıyor. Chp’de aktif politika yapan Chp üyesi olan kişilerle her bölgede ; Karşıyaka, Bornova, Buca, Balçova ve diğer ilçelerde görüştüm. Aktif Chp üyesi olan partililer sanki bir sihirli el değmiş ve örgütlenmiş gibi bir oy Kılıçdaroğlu, bir oy TİP diyorlar.
Sebebini sorduğumda çok ilginç cevaplar geldi. Her zaman bu tarihi seçin deyip örgütü hiçe sayıyorlar. Özellikle ikinci bölgede Romanları temsil eden kim var, Bakırköy havzasından kim var, suyun ötesi dediğimiz Makedon göçmenlerini kim temsil ediyor? En az 100 kişi ile görüştüm her zaman liste sıkıntısı olur. Bu tarihi seçimde daha duyarlı olmak gerek, hele hele parti üyesi iken başka partiye oy vermek parti suçudur ve etik değildir dediğimde sessiz çoğunluk ağır bir ders verecek dediler. Bu tarihi seçimde mecliste topal ördek oluşursa cumhurbaşkanı icraatlarını yaparken zorlanmaz mı? Bu kararları inşallah sandıkta oy verirken dikkate alırsınız dediğimde CHP örgütü herkese anladığı dilden cevap verecek dediklerinde konuşacak bir durum kalmıyor. Kişisel eleştirilerimi yazıma aktarmak istemiyorum ama bazılarına değinmek istiyorum. Eski il başkanı Sayın Deniz Yücel’e ağır eleştiriler vardı. Urla’nın hesabını vermeyen, Menemen’i AKP’ ye teslim eden, Bornova’da kendi resminin yanında Atatürk’e ve Kılıçdaroğlu’na yer vermeyen vekil adayına da böyle tepkiler var. CHP seçim ofisi açılışlarını uzaktan sessizce izliyorum. Aynı kişiler, kadrolu alkışçılar ve coşku yok. Oysa TİP’i izledim. Karşıyaka’da olağanüstü sevgi seli kumanya olmadan, çay dağıtmadan olağanüstü coşkun bir kalabalık vardı. Suat Taşer Açıkhava tiyatrosunda düzenlenen toplantıda her yaştan coşkulu ve kararlı topluluk vardı. Dışardaki kalabalık içerdeki kalabalığın 3 katı idi. Chp’li bir yazar olarak gıpta ile izledim. Çünkü bizde böyle bir coşkulu kalabalık yok, gençleri kazanamadık. Zaten CHP maalesef yaşlılar partisi haline geldi. Düne kadar ciddiye alınmayan TİP, bana göre 1 kesin ama 2’yi de zorlar. Ama gençler öyle bir inanmış ki 3 çıkacak narası atıyorlar. Bence zor 1 garanti 2 çıkarsa sürpriz olmaz ama bunun CHP’ye etkisi olur. Hani il başkanı 8-9 diyor ya 5’ten ötesi zor gibi. Bu tespitlerime kızanlar belki küfür edenler bile olacak. Ama ben gözlemlerimde hiç yanılmadım. Ben testi kırılmadan sizi ikaz edeyim de siz yine bildiğiniz hareketleri yapın. Sonra benden özür dileme kuyruğuna girersiniz. CHP’li üye arkadaşlara, dostlara, paydaşlara çağrım şudur; Bu seçim cumhuriyetin var veya yok olma seçimidir. Sandığa giderken hesabınızı iyi yapın, parti üyesiyken başka partiye oy verilmez. Vereceğin oy kime olursa ona saygılıyım ama başka bir partiye verecekseniz istifa etmek gerekir diyorum. CHP sorumlularına da diyorum ki yeter artık örgütü hiçe saymanız, gençleri bu partiye nasıl kazandırırız onun hesabını yapalım ve her dönemin kadrolu adayları düşsün yakamızdan. Son söz olarak da şunları diyeceğim İzmir hiçbir zaman CHP’nin kalesi olmamıştır. Akp karşıtlığı ve yaşam tarzına müdahaleden çekinildiği için CHP’ye yönelmiştir.
İzmir Atatürkçülerin kalesidir. Birinci bölge birinci sıradaki CHP milletvekili adayı Yüksel Taşkın’ın Kemalizm ırkçıdır paylaşımları sosyal medyada Ak troller tarafından servis edilmiştir. Testiyi kıranlar bir yaptırımı hak etmiyorlar mı? Hoşçakalın, sevgiyle kalın.