Başlık iddialı değil mi… İzmir den yakılan ateş ne? Bu ateşi kim yakıyor derseniz de bunun cevabı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in İzmir den önce Türkiye ye sonra dünya ya haykırdığı BAŞKA BİR TARIM MÜMKÜN ve bugün var yarın yok sembolü ile SU POLİTİKALARI ZİRVESİ... Başka bir tarım mümkün mantığı ile inşa edilen İzmir tarım stratejisinin İzmir’den başlayarak tüm Türkiye’de yerli ve milli bir tarım ekonomisi inşa etmenin temelini atan Tunç Başkan özellikle son 20 yılda tarımın git gide küçüldüğünün o kadar farkında ki bundan 5,6 yıl önce Seferihisar’da başlattığı tarım seferberliğini Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda katlayarak sürdürüyor....
Geriye doğru baktığımızda Türkiye ekonomide kendine yeten dünyada 7 ülkeden biri idi.. O da özellikle tarımdan kaynaklı.. Güneşi ile verimli toprağı ile tarımın her türlüsünü yapmak mümkündü.. Ama bugün geldiğimiz noktada tahılı, arpayı, mercimeği, kuru fasulyeyi, nohutu, çayı, inciri, üzümü, domatesi bile dışarıdan ithal eden bir ülke oldu isek vay halimize.. Bunun sebebi yanlış tarım politikalarının sonucudur. İşte tam da burada Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer Seferihisar’da iken kolları sıvadı, başka bir tarım mümkün diyerek önce bir köyde sonra başka bir köyde lavantayı, ata tohumunu, kurutulmuş mandalinayı teşvik edip destekleyerek o köylere katma değer kazandırdı. Ve o köylerde yaratılan sinerji ile köylünün ekonomik değeri arttı ve köyden kente göç durarak tersine göç başladı...
Bu, o kadar önemli bir olgu idi ki Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Tunç Soyer hemen kolları sıvadı ve bu seferberliği İzmir in tüm ilçelerine yaydı.. Üreticilere destek olarak onların emeğinin karşılığını yarattı onların doğduğu yerde doymasını sağladı.. Tunç Soyer şunun farkında idi; çiftçi hak ettiğini alamazsa, destek göremezse bu bereketli topraklarda üretim yapılamaz hale gelir ve ülkemizdeki tarım tamamen çöker.. Bunun için ilk işi Türkiye de bir ilk olan tarım daire başkanlığını kurarak kolları sıvadı. 28 tarımsal kalkınma kooperatifi ile ürün alım sözleşmesi imzaladı… 2020 yılında 144 milyon alım yapıldı, 2021 yılında da bunun katlanarak artacağının müjdesini verdi… Ama bütün bunların gerçekleştirilmesi adına fidan dağıtımları, koyun, keçi, manda, dağıtımı, kovan, ana arı, yem desteği gibi destekleri ile köylerin yeniden üretim yapılabilen ve yaşanabilen hale getirilmesi çok ama çok önemli bir hamle idi... Bütün bunları yaparken Tunç Soyer başkanlığındaki İzmir Büyükşehir Belediyesi önemli bir sorunu da tespit etti ; azalan su kaynakları, tarımda kullanılan %77 suyun çok fazla olması, kuraklık tehdidi ve yeraltı kaynağının 3 misli su çekilmesi... Bu sadece Türkiye de değil tüm dünyada önemli bir tehdit idi... Bunun için de önemli bir başlık açıldı; BAŞKA BİR SU YÖNETİMİ MÜMKÜN...
CHP’li 11 Büyükşehir Belediye Başkanı ve 11 İl Belediye Başkanı İzmir’de düzenlenen su zirvesinde bir araya geldi.. Bu Türkiye’de yapılan bu konuda ilk ve en büyük farkındalık zirvesi idi... 22 başkan 10 maddelik su manifestosuna imza atarak maddeler ile çerçevesi çizilen su politikası Türkiye’de tesis edilene kadar haykırmaya devam edeceğiz dediler… Türkiye nüfusunun %65 ini temsil eden başkanların imzaladığı manifestoda o kadar önemli tespitler vardı ki sorunlar ve çözüm önerileri bilimsel ve mantıksal olarak tam yerine oturtularak hükümete çağrı yapıp takipçisi olacaklarını haykırdılar.. İşte bu 2 ana başlık olan TARIM VE SU ile İzmir den yakılan ateş Türkiye’yi değiştirecek mi hepimiz göreceğiz.. Ben inanıyorum ya siz... Sevgi ile kalın...