Değerli okuyucularım bugün ilk defa kendimle ilgili siyasetteki yol ayrımına neden olan görüşlerimi kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum.
Ben ve benim gibi nesli tükenen Kel Aynak kuşlarına benzeyen kaç kişi kalmıştır bilemem. Ama bildiğim bir şey var ki tahammülümüzün de bir sınırı vardır. Bu güne kadar siyaset de ağır bedeller ödeyen( iş yeri yakılan, darp edilen, 80 ihtilalinde işkence gören birileri gibi lafla değil gerçek bedeller ödeyen) bir kişiyim. Beraber yol yürümeye çalıştığımız ya da yol yürüdüğümüzü zannettiğimiz dün karşısındakine köpek derken bugün öpek diyen bana göre bazı zavallı siyasi zübükler ile yollarımızı geç de olsa ayırmak zorundayız. Bu güne kadar siyasetten hiçbir zaman iş, aş, makam, mevki, ruhsat takipçiliği ve imar rant ı gibi hiçbir pisliğe bulaşmadan aslanlar gibi siyaset yapmaya çalıştık. Özellikle şunun bilinmesini isterim ki basın olarak hiçbir zaman kalemimizi kişilerin istek ve arzularına göre bükmedik. Hiçbir belediyeden hiçbir siyasetçiden adı ne olursa olsun para, pul ve menfaat sağlamadık. Bize para ile yazı yazın diyenlerin alnını karışlarız.
Bu güne kadar yaptığımız dostluğu ve siyasi desteği çok hafife alanlar ya da başka bir deyimle mecburiyetmiş gibi algılayanlara diyoruz ki “Allah çarşınıza pazar versin.” İzmir siyasetinde Tunç Başkan’a zeval getirmeyecek bir anlayışın içinde olup saygı ve sevgimiz devam edecektir. Ama Tunç Başkan etrafını kene gibi saranlara mücadeleyi benden daha fazla Tunç Başkanın yanındayım diyen ve ondan nemalanan söz de Tunç Başkan’ı seven ama öz de kendi çıkarları için siyasi manevralar yapanlar bu sorumluluk sizin asli göreviniz olmalıdır. Ama nerdeeeeee!...
İzmir’deki bizimle beraber hareket eden arkadaşlarımız ile yukarıda belirttiğim gibi Tunç Başkan’a ters gelen hiçbir eylemin ve söylemin içinde olmayacağız. Saygımız, sevgimiz ve dostluğumuz inşallah ebediyen sürecektir. Bu saatten sonra var gücümüzle Bursa Büyük Şehir Belediye Başkan adayı olan ve 4 dönem Nilüfer Belediye Başkanlığı yapan efsane başkan (CHP’de bize militan örgüt gerekli diye haykıran ) yol yürüdüğüm dava arkadaşım Mustafa Bozbey’e elimizden gelen her türlü desteği vereceğiz. Siyaset de iddialı konuşmak çok kötü sonuçlar doğurur, ama ben iddialı bir şeyler söyleyeyim. “El mi yaman bey mi yaman” göreceğiz. Bu güne kadar kırdığımız ya da göremediğimiz dostluğundan asla şüphe etmediğimiz ama unuttuğumuz mu yoksa ihmal ettiğimiz mi desem dava arkadaşlarımın affına sığınıyorum.
HOŞÇA KALIN… SEVGİYLE KALIN….