CHP de hangi başkanlar mercek altında?
Değerli okuyucularım bugünkü köşe yazımda, CHP’nin kanayan yarası olan güç zehirlenmesine uğrayan bazı belediye başkanlarından söz etmek istiyorum. CHP örgütlerinde uzun süredir bazı belediye başkanları hakkında olumsuz davranışlar nedeni ile yani eş, dost, hatır atamaları yaptıkları, yine adrese teslim doğrudan temin ihale verdikleri gerekçesi ile genel merkeze taşınan şikâyetler vardı. Genel merkez bu tür şikâyetleri bugüne kadar ya zamanı değil, ya da kendilerine göre başka gerekçeler ile hep sümen altında tuttu. Son zamanlarda öyle ilginç gelişmeler oldu ki artık mızrak çuvala sığmıyor.
Biz görevini hakkıyla yapan belediye başkanlarına elbette saygı duyuyoruz ve her zaman yanındayız. Amaaaaaaa öyle belediye başkanlarımız var ki aslanlarım kimseyi dinlemezler, eş, dost, akraba, amcaoğlu, dayıoğlu, vekilin yeğeni gerekçeleri ile belediyeleri çiftliğe çevirdiler. Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sayın Seyit Torun’a vatandaş ağzı ile bir soru sormak istiyorum. Yaaa kardeşim sen bu adamları çok mu aradın? Bazı belediye başkanlarının CHP’yi zora sokan uygulamaları CHP’lilerin deyimi ile yandaş medyaya malzeme oldular. Son günlerde benim çok takdir ettiğim gazeteci İsmail Saymaz bile tweetlerinde “bu rezalet diye” ifade ediyor ise demek ki mızrak çuvala sığmadı.
Daha öncede belirttiğimiz gibi bazı belediyelerde büyük sıkıntılar vardı. Örneğin Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, topun ağzında. İç İşleri Bakanlığı müfettişleri Mordoğan meydanının düzenleme ve parke taş döşeme ihalesini CHP’li meclis üyesinin şirketine verdiği, İlkay Erdoğan ve ekibinin bu işlemde hatalarını örtmek için evrakta sahtecilik yaptıkları, raporu üzerine İç İşleri Bakanlığı bu başkan için soruşturma açılmasına izin verdi. Yine aynı başkan, kızı ve bazı akrabalarını yüksek maaşla belediyede işe başlattı. Gece pazarının, tezgah dağıtımını ihalesiz yaptığı raporundan sonra hakkında Cumhuriyet Savcılığı 8 yıla kadar hapis istemiyle adli soruşturma yürütecek.
Son günlerin modası haline gelen Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda. Bu başkan kendini Gaziemir’in çok üstünde görüyor. Kendisine tavsiyem, Norveç, İsveç gibi yerlerde belediye başkanlığı yapsın. Özrü kabahatinden büyük. Eşi 3 yabancı dil biliyormuş ta, kendisine yardımcı oluyormuş ta, onun için özel bir oda tahsis ediyorsun. Buraya kadar hepsini anlamış gözükelim. Ya eşinin bastırdığı kartvizite ve demeli. “Basın kimmiş?” diyecek kadar ileri giden, hiçbir CHP’li belediyenin yapmadığını yapıp, belediyede ki memurların maaşlarını kesmek ile suçlanan asosyal bir başkan. Eyyyyy Sayın Seyit Torun çok mu aradın bu başkanı? Şimdide Sayın Seyit Torun dan fırçayı yiyince kendini aklayacak, kendisi hakkında olumlu yazı yazacak, basın ve söyleşi yapmak için radyo aramak zorunda kalırsın. Neymiş basın? Öğrendin mi? Sayın Başkan eşine onursal koordinatör unvanı vermesi ile gelen tepkilere “vız gelir tırs gider” diyen başkanım. Sanırım Seyit Torun gazınızı aldı. Hadi bir daha söylesenize aynı cümleleri. Siz ve sizin gibi düşüncede olanlar CHP’ye yakışmıyor. İstifa edin de örnek olun.
CHP’nin bir yumuşak karnı da Foça. Foça Belediyesi ile ilgili bu güne kadar hiç olumsuz yazı yazmadım, yazmamaya çalıştım. Müşteki konumunda ki Foça Belediye Başkanı Sayın Fatih Gürbüz, sanık sıfatı ile 7,5 yıl cezaya çarptırıla bilinir. Asla ceza almasını istemem, üzülürüm ama bir gazeteci dövdürdüğü iddiası ile ( Süleyman Gencel) hakkında dava açılması istenen 9 Eylül Üniversitesi Rektörü Sayın Nüket Hotar’ı ziyareti, zihinlerde soru işareti bıraktı. Tek kuşkum şu, Foça da ki nahoş olaylar zinciri başka belediyemize sıçramasın.
Peki, bu olaylara Genel Merkez nasıl bakıyor. İstanbul dan bana mesaj atan Barış Atay isimli okuyucumun deyimi ile “geçte olsa akılları başlarına geldi.” Onun içindir ki çok kısa zaman içerisinde Sayın Seyit Torun İzmir’i ziyaret edecek. Bu ziyaretinde yukarıda adı geçen ve bizim şimdilik satırlarımıza almadığımız 3 belediye başkanına sanırım çiçek değil Ültimatom verecek.(kulak çekme desek çok mu ağır olur) Burada ismini yazmadığımız öyle belediye başkanlarımız var ki maşallah kendilerini dev aynasında görüyorlar. Güç zehirlenmesine uğradılar. Onlar içinde bir yer den yazmaya başlayacağız. Vatandaş ile tokalaşmasını öğrenin, personelinize “kimsin? Nerede görevlisin?” diye çalım satacağınıza “günaydın, hayırlı işler” demeyi öğrenin kardeşim. eyyyyyy Sayın Başkan, sen öğretmen biz öğrenci değiliz. Bu abinizden öğrenebileceğiniz çok şey var. Vakit kaybedip geç kalmayın.
Bazı belediye başkanları, bu fütursuz davranışlarının neden bu kadar rahatça yapabiliyorlar. Başlarında oturaklı saygın bir il başkanı olsa bu yanlışların yaptırmaz. Tabi bazı Zabıta Müdürlerimizde Çeşme de otel açabiliyorsa ne demeli bilmem. Eyyyyyy İl Başkanı Sayın Deniz Yücel, siz İzmir de Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nu temsil ediyorsunuz. Sözünüzü mü dinlemiyorlar, yoksa dünyadan mı haberleri yok. CHP İÇİN ARTIK İZMİRDE DENİZ BİTMİŞTİR.
HOŞÇA KALIN. SEVGİYLE KALIN.